Tercih edilebilecek binlerce adasıyla, Yunanistan’ın tarihle dolu cennet gibi manzaralar eşliğinde hiçbir şey yapmadan yaşamak için en iyi yerlerden biri olduğuna hiç kuşku yok.
Baharın yüzünü gösterdiği bu günlerde, gardırobunun köşesinde toz tutmuş terliklerini çıkar ve mükemmel Yunan adaları tatili kaçamağını planlamaya erkenden başla.
Her Yunan adasının kendine özgü bir sırrı var. Bu yüzden ister nefes kesici manzaralar, deniz maceraları veya zamanda geriye doğru bir yolculuk peşinde ol, en sevdiğimiz adalardan bazılarını bulacağın listemiz, içindeki Yunan tanrı veya tanrıçasını tatmin edecek o mükemmel yeri bulmana yardım edecek.
Yunanistan uçak bileti fiyatlarına hemen göz at >>
1. Paros ve Antiparos, Kiklad Adaları
Paros’un huzur dolu sokaklarında tüm dertlerini unutacaksın
Başkent Parikia’nın kıvrımlı yollarında, saçlarında rüzgârı hissederek adrenalin dolu bir scooter yolculuğu yapmak Paros’u görmek için kesinlikle en iyi yol.
Şehirde gezerken, Paris’teki Louvre müzesinde sergilenen Venus de Milo heykelinde de kullanılan buranın karakteristik parlak ve yarı saydam mermeri mutlaka gözüne çarpacaktır.
Mermer heykelleri görmeye devam etmek istiyorsan, 4. yüzyıldan kalma Panagia Ekatontapiliani, yani 100 Kapılı Kilise’yi gezebilirsin. Adanın güney bölümündeki plajlarda ise ünlü Kiklad rüzgârlarına meydan okuyan uçurtma sörfçüleri hüküm sürüyor.
2 kilometreden kısa bir deniz yolculuğuyla ulaşılan küçük ve gözlerden uzak Antiparos Adası; masmavi berrak dereleri keşfetmek, denizkestanesi avlamak ve erz ağaçlarının arasında yürüyüş yapmak için mükemmel bir ada.
Güneşlenmek konusunda sınır tanımayanlar için de adanın çevresinde kıyafetin isteğe bağlı olduğu ve natüristlere özel çeşitli plajlar bulunuyor. Soros plajı ve Agios Georgios’taki koylar ise masmavi sularda sakin bir yüzme keyfi için önündeki en iyi seçenekler.
Dilersen adanın sayısız organize kamp alanından birinde çadır kurarak doğaya daha da yakınlaşabilirsin. Ağaçların gölgesi, hafif esinti ve vahşi bitkilerin kokusu, derin ve huzur dolu bir uykuya dalmak için ihtiyaç duyacağın tek ninni olacak.
Ulaşım: Pire, Rafina ve Lavrio’dan kalkan feribotlarla gidebilirsin – yolculuk seçtiğin feribotun türüne göre 3-5 saat arasında değişiyor.
Kiklad Adaları konaklama fırsatlarını gör >>
2. Girit Adası
Girit’teki Kandiye Arkeoloji Müzesi’nde bulunan Knossos Sarayı
Girit, 1000 kilometrenin üzerindeki sahiliyle Yunanistan’ın kardeş adalarından en büyüğüdür. Sahilden sahile arabayla dolaşırken, adanın dağ ve deniz manzaraları gibi doğal güzelliklerinin keyfini çıkarma fırsatı bulacaksın.
Adayı gezerken, yolunu uzattığına değecek tarihi manastırları ve harabeleri gösteren kahverengi yol işaretleri için gözlerini dört açmayı sakın unutma. Kandiye Arkeoloji Müzesi, Minoan tarihi eserlerinden oluşan bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor ve bunlar arasında Knossos Sarayı’ndaki ünlü saldıran boğa freski de dâhil olmak üzere MÖ 1800’den kalma freskler yer alıyor.
Girit’e gidip de sağlıklı ve dengeli olmasıyla ünlü Girit yemek tarzının tadını çıkarmadan olmaz. Mevsimsel ürünler, taze balıklar, zeytinler, ev yapımı ekmekler ve yerel peynirler yemeklerin çoğunda kendine yer buluyor.
Girit’te akşam yemekleri saat 10 gibi geç saatlerde yeniyor; bu yüzden kendine bir bardak buz gibi rakı koyarak, akşam saatlerinde açık havadaki masaların dolmasını izleyebilirsin.
Daha seçkin bir damak zevkine sahip olanlar, adanın yavaş yemek kültürünün en mükemmel örneklerinden olan zeytinyağı, limon suyu ve yaban kekiğine batırılmış Girit salyangozlarını tercih edebilir.
Elounda’daki 5 yıldızlı otellerde havuz kenarında uzanıp Akdeniz’in kralı gibi hissederek gününü sonlandırabilir veya gece hayatının merkezi Malia’daki partilere katılarak geceye hükmedebilirsin.
Ulaşım: En kolay ulaşım yolu, adadaki Haniá, Iráklio (Kandiye) ve Sitía havalimanlarına uçakla gitmek
Girit Adası konaklama fırsatlarına göz at >>
3. Lefkada, İyonya Adaları
Egremni plajında dik bir tırmanış seni bekliyor ama gösterdiğin çabaya değeceğine emin olabilirsin
Bu ada cennetine karayoluyla ulaşabileceğini duysan inanır mıydın? Küçük bir köprü, Yunanistan’ın anakarasını İyonya Denizi’nin turkuaz koylarını bulacağın Lefkada’ya bağlıyor. Adanın en güzel manzarası olan beyaz falezler ise Egremni plajında seni bekliyor.
Bahçelerini süpüren yerlilerin ve zeytinliklerin büyüsü eşliğinde zamanda bir gezinti yapmak istiyorsan, adanın içlerine yönelerek çeşitli tarihi yerleşim birimlerinden oluşan antik Sfakiotes beldesine uğramalısın.
İnsanlar buradaki tembellikle geçen günlerine sıcak güneşin altında serin kalabilmek amacıyla soğuk kahveyle başlayıp, buz gibi uzoyla nokta koyuyorlar.
Akşamı geçirebileceğin en canlı yer ise Lefkada ilçesinde Aziz Spiridon Kilisesi’nin karşısındaki meydan. Burada dini törenlerden açık hava gösterilerine her şeyle karşılaşabilirsin. Kilise, işlek restoranların açık havaya kurulmuş masalarının ortasında yer alıyor, bu yüzden geleneksel Yunan yemekleri eşliğindeki sohbetlere katılmak için hiç çekinme.
Ulaşım: Ada bir köprüyle anakaraya bağlı olduğundan deniz yolculuğu yapmana gerek yok. Zamanı olanlar için Atina’dan 5 saatlik otobüs yolculuğu harika bir seçenek.
Lefkada için konaklama fırsatlarına göz at >>
4. Sisam, Kuzey Ege Adaları
Sisam Adasında göz alabildiğine uzanan nadide misket üzümü bağları
Yunan mitolojisine göre Zeus’un eşi Hera’nın doğum yeri olan Sisam Adası’nı Doğu Ege Denizi’nde bulabilirsin. Tanrıçayı onurlandırmak için Dünya Mirası Alanı Heraion’da 6. yüzyılda adına inşa edilmiş üç tapınaktan günümüze sadece bir sütun ulaşabildi.
Adayı kaplayan bakir bitki örtüsünü keşfetmek istersen Kerkis ve Ambelos Dağları’nın zirvelerinden daha iyi bir yer bulamazsın. Sabırlı kuş gözlemcileri de yöreye özgü yırtıcı kuşları, balıkçılları, pelikanları ve hatta pembe flamingoları görmek için açık alanları keşfedebilir.
Sisam, kökleri tarihle yoğrulmuş bir yer. Burada, özellikle de başkent Vathy’de ağustosun başlarındaki şarap festivalinde, insanların susuzluklarını gidermek için bir numaralı tercihleri Sisam’ın tatlı misket şarabı oluyor.
Misket üzümü, söylenene göre Antik Yunanların da kullandığı tarihi bir üzüm türü ve daha sonraları ticaret sayesinde Fransa’ya kadar ulaşabilmiş.
Avrupa’nın diğer bağları 19. yüzyılda filoksera vebası (asma bitlerinin bağlara yumurta bırakarak gelişimlerini engellemesi) yüzünden yok olurken, buradakilerin soyutlanmış durumları nedeniyle gelişimlerine devam etmeleri sayesinde adada çok çeşitli tarihi bağlar bulabileceksin.
Ulaşım: Hava yoluyla ulaşım için Atina’dan 45 dakikalık uçuşu tercih edebilir veya Sakız Adası’ndan 3-4 saatlik feribot yolculuğuyla ulaşabilirsin.
Sisam için konaklama fırsatlarına göz at >>
5. Sakız Adası, Kuzey Ege Adaları
Yedi Mastichochoria’dan (mastika kasabaları) biri olan Pyrgi’deki binaların göz alıcı cepheleri
Sakız adeta büyülü bir sır ve Yunanlar da böyle kalmasını sağlamaya niyetli görünüyor. Orta Çağ’dan kalma bir kasaba ve savunma amaçlı inşa edilen bir labirent olan Mesta’yı keşfederken çatılara ve özel bahçelere çıkan tünellerde kaybolmaya hazırlansan iyi olur.
Yüksek bir tepenin üzerine tünemiş, adaya yukarıdan bakan hayalet kasaba Anatavos ise trajik bir öyküye sahip. 1822’deki Sakız katliamının ardından terkedilen şehir, yerel ürünler ve meze satan birkaç yerli tarafından işletilen ulusal bir anıttır.
Sakız Adası, aromatik bir mastika özü veren tek ağaç olan ve mastika veya sakız ağacı denen benzersiz bir mahsulün de yetiştiği yer. Güney bölgesi olan Mastichochoria (mastika kasabaları), dar sokaklara ve ayrıntılı süslenmiş bina cephelerine sahip yedi kasabadan oluşan bir labirenttir.
Siyah ve beyaz dekoratif unsurlar, şehrin her bir santimini sokak seviyesinden her balkonun alt ve üst bölümlerine kadar sarmalıyor. Mavra Volia plajı bile siyah volkanik çakıllarının masmavi deniz ve parlak sarı taşlarla oluşturduğu zıtlıkla bu renk düzenini taklit ediyor gibi görünüyor.
Ulaşım: Sakız’a Atina (45 dakika) veya Girit’ten (bir saatin biraz üzerinde) uçakla gidebilirsin. Ayrıca, Sisam’dan birkaç saat süren feribot seferleri veya anakaradaki Pire ve Kavala’dan seçtiğin feribota göre 5 saate kadar süren düzenli deniz seferleri de bulabilirsin.
Sakız Adası konaklama fırsatlarına göz at >>
6. Kilimli, On İki Ada
Kilimli’deki Grande Grotto’ya tırmanırken bambaşka bir perspektiften izlenebilen günbatımı
Plajda yan gelip yatmak artık yeteri kadar tat vermediğinde, Kilimli spora ilgi duyan ada gezginlerine sayısız aktivite sunuyor.
Kilimli, Türkiye’ye çok yakın bir konumda bulunuyor ve doğal sünger avcılığıyla tanınıyor. Platon ve Homeros’un eserlerinde de yer bulan bu tarihi dalış yönteminde, dalgıçlar sünger pazarlarında ve fabrikalarda satılan ender “Kilimli altınını” bulma umutlarıyla deniz tabanını araştırıyor.
Paskalya ve takip eden hafta sırasında tüm adada gerçekleştirilen kutlamalarda, adaya ün kazandıran bu süngersi hayvanla ilgili olarak dalış teknikleri sergileniyor ve halk şarkıları söyleniyor.
Suyun çok yükseklerindeyse, kayalıklı arazi binlerce güvenli tırmanış yolu sayesinde burayı uçsuz bucaksız bir tırmanış cennetine dönüştürüyor. Sarkıtlarla kaplı 50 metrelik bir kalker duvarında asılı kalabilecek kadar yetenekliysen, denize bakan geniş bir mağara olan Grande Grotta etkileyici bir günbatımı manzarası sunuyor.
Ulaşım: Kilimli’ye gitmek için en hesaplı çözüm, Atina veya Bodrum’dan İstanköy’e uçmak veya deniz yolculuğu yapmak (belki ülkenden İstanköy’e doğrudan giden uluslararası uçuşlar da bulabilirsin).
Kilimli’nin ana limanı Pathia’ya hızlı gemilerle 35 dakikada veya yarı fiyatına daha yavaş gemilerle bir saat daha fazla sürede geçebilirsin.
Kilimli için konaklama fırsatlarına göz at >>
7. Korfu, İyonya Adaları
Korfu’daki Spianada Meydanı’nda akşamüstü saatlerinde serinlemek için kafelere oturanlar
Korfu’nun tarihi semti, mavi kubbeli ve tebeşir beyazı klasik Yunan mimarisine hiç benzemiyor, bunun yerine bir zamanlar burada hüküm süren Fransa, Venedik ve İngiltere kuvvetlerinin mimarisini yansıtıyor.
UNESCO Dünya Mirası Alanı’nı Rönesans ve Barok tarzındaki binalar oluşturuyor ve özellikle de kemerli yolların ve rotundaların gölgesi altında gezebileceğin Spianada Meydanı’yla göz kamaştırıyor.
Otellerle kaplı, cazibesine karşı koyamayacağın birkaç sahilin keyfini çıkarırken, sık servi ağaçlarıyla örtülü dağlara zaman ayırmayı unutmamalısın.
Tepelerin yüksek noktalarına tünemiş kasabalar sayısız tarihi hatırayı gizliyor ve bunlardan biri de çevresine saçılmış yirmi kadar kilise bulunan antik Ano Korakiana kasabasıdır. 220 kilometrelik uzun Korfu Yolu, el değmemiş doğayı ve yıkık dökük kasabaları manzaralı patikalar ve taş döşeli yollarla birbirine bağlayarak bu kasabaları terk edilmekten koruyor.
Ulaşım: Bazı büyük şehirlerden direkt uçuşlar bulabilirsin. Yunanistan’ın anakarasından bağlantılı uçuş yapmayı düşünüyorsan, Atina veya Selanik’ten 1 saatlik uçuşları tercih edebilirsin.
Korfu için konaklama fırsatlarına göz at >>
Yunanistan’a uçak bileti ara
Okumaya devam et:
