Birleşmiş Milletler 70 Genel Kurulu, 2017 yılını Kalkınma İçin Sürdürülebilir Turizm Uluslararası Yılı olarak belirledi. Birleşmiş Milletler Özel Turizm Teşkilatı olan Dünya Turizm Örgütü’nün (BMDTÖ) desteğiyle, bu yıl turizmi olumlu değişikliklere hız verecek bir unsur haline getirmede sahip oldukları rol konusunda devletler, şirketler ve turistler arasında farkındalığı artırmak amaçlanacak.
#IY2017 (2017 Uluslararası Yılı) turizmin rolünü aşağıdaki beş önemli alanda ele alacak:
- Kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyüme
- Toplumsal kapsayıcılık, istihdam ve yoksulluğun azaltılması
- Kaynak verimliliği, çevrenin korunması ve iklim değişikliği
- Kültürel değerler, çeşitlilik ve miras
- Karşılıklı anlayış, barış ve güvenlik
momondo’da bizler, farklılıklarımızın hoşgörüsüzlük ve önyargı değil, ilham ve gelişim kaynağı olduğu bir dünya vizyonuna sahibiz. Amacımız, farklılıkların daha çok olduğu daha iyi bir dünyanın keyfini hep birlikte çıkarabilmemiz için her birimizi merakını korumaya ve açık görüşlü olmaya cesaretlendirmek ve teşvik etmektir. Amacımız için yaşıyor ve nefes alıp veriyoruz ve bu nedenle BMDTÖ Genel Sekreteri Taleb Rifai ile sürdürülebilir turizmin anlamı ve önemi konusunda konuşabildiğimiz için mutluyuz.
Günümüzde turizm sektörünün karakteristik özellikleri nelerdir?
Geçtiğimiz birkaç on yılda, turizm sektörü diğer sektörlerle birlikte ekonomik kalkınma ve iş yaratmada önemli bir gücü olduğunu gösterdi. Dünya GSYİH’sinin %10’unu, küresel ticaretin %7’sini ve istihdamın 1/11’ini temsil eden turizm günümüzde ana sosyoekonomik sektörlerden biri. Aynı zamanda, her yıl sınır ötesine seyahat eden 1,2 milyar insanla birlikte, turizm kültürlerarası diyalog, toplumsal kapsayıcılık, barış, uzlaşma ve sürdürülebilir kalkınma için de önemli bir güç oldu.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 2017’nin Kalkınma İçin Sürdürülebilir Turizm Uluslararası Yılı ilan edilmesi ve dünya liderlerinin 2015’in sonlarında anlaştıkları bizi 2030’a götürecek 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’ne turizmin de alınması bu durumun yansımaları arasında.
Aynı zamanda, sektörün yeni destinasyonlar ve kaynak pazarlarla çeşitlilik kazandığını, teknolojinin etkisinin arttığını ve özellikle de özgünlük ve deneyim arayışı konusunda tüketici ihtiyaçlarında kalıpların değiştiğini gözlemledik.
Sektörün yüzleştiği zorluklardan bazılarını açıklayabilir misiniz?
BMDTÖ için temelde zorluk ve fırsat doğuran üç ana alan bulunuyor:
Teknolojiler ve sektöre uygulanmaları
Teknolojiler; yürütme, yönetim ve bilgi bakımından sektör için muazzam bir potansiyel sunuyor. Teknolojinin daha sürdürülebilir ve rekabetçi bir turizm sektörünü mümkün kıldığı “akıllı destinasyonlar” inşa etmeye odaklanmalıyız.
Güvenli, emniyetli ve sorunsuz seyahat
Seyahatin kolaylaştırılmasını ve e-Vize gibi sorunsuz seyahat mekanizmalarını desteklerken, bir yandan da turizmin güvenli ve emniyetli yapılara entegrasyonunu ilerleten stratejilere sahip olmalıyız.
Sürdürülebilir turizm ve sektörün Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’ne katkısı
1950’de 25 milyon uluslararası turist vardı, 2016’da ise 1,2 milyarı geride bıraktık ve BMDTÖ’nün tahminlerine göre 2030’da 1,8 milyara ulaşacağız. Büyüme, sorumluluğu da beraberinde getirir ve turistlerin kendileri de dâhil olmak üzere tüm sektörün sürdürülebilir uygulamaları benimsemesi gerekiyor.
2017 yılı, Kalkınma İçin Sürdürülebilir Turizm Uluslararası Yılı olarak seçildi. Neden şimdi?
BM Genel Kurulu’nun 2017’yi Kalkınma İçin Sürdürülebilir Turizm Uluslararası Yılı olarak belirlemesi oldukça uygun bir zamanda gerçekleşti. Büyüme oranı ve farklı sektörlerle iç içe yapısı nedeniyle, turizm sürdürülebilir kalkınmayı üç ana temel üzerinde ilerletmede etkili bir güç haline geldi: ekonomik, sosyal ve çevresel.
Turizmin değeri, önceden de bahsedildiği gibi, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi’ne (SKH) katkısı olabilecek sektörlere turizmin de eklenmesiyle kabul edilmişti.
Yılın kendisi, bu mesajı desteklemek ve tüm ilgili tarafların daha sürdürülebilir bir turizm sektörü olarak yorumlanabilecek politikalar ve iş uygulamalarında etkili bir değişime girişmesini teşvik etmek için eşsiz bir fırsattı.
Sorumlu seyahatle sürdürülebilir kalkınmanın bağlantısı nedir?
Eğer çevresel ve kültürel koruma ve yerel topluluklara saygı gibi sürdürülebilirlik ilkelerine dayanmazsa gelecekte turizm diye bir sektör olmayacak. Turizm, eğer doğru şekilde yönetilirse, örneğin çevre dostu uygulamalar konusunda farkındalığın artırılması, cinsiyet açısından dengeli saygın işlerin teşvik edilmesi ve yerel toplulukları kapsayan ekonomik kalkınmanın sağlanması gibi muazzam faydalar getirebilir.
Ancak, turistin kendisi de dâhil olmak üzere turizm camiası bu ilkelere bağlı kalmazsa, sektörün olumsuz bir etkisi de olabilir. Bu yüzden daha sürdürülebilir bir gelecek adına el birliğiyle çalıştığımızdan emin olmamız için sorumlu seyahat vazgeçilmez unsurlardan biri.
Sorumlu seyahat nedir?
Sorumlu seyahat; çevreye, kültüre ve yerel topluluklara saygı duyan ve sosyoekonomik faydaları herkes için destekleyen seyahattir. Heybetli Mekong Nehri’ni yavaş bir tekneyle gezmektir. Fas’ın sokak satıcılarının özgün mutfağının tadını çıkarmaktır. Angkor’un antik mezarlarının ortasında hayatın gizemlerini düşünmektir.
Dünyamızın çeşitliliği bizi birleştiriyor ve bize yerel kültürün ve toplulukların sunduğu en iyi şeyleri keşfetme, deneme ve yaşama fırsatı veriyor. Eğer seyahatlerimizde insanları ve gezegeni onurlandırabilirsek hepimiz daha iyi insanlar olabiliriz.
Bazı insanlar turizmin sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerinin bizi daha az seyahat etmeye yöneltmesi gerektiğini iddia edebilir. Seyahat ve turizm neden önemli?
Seyahat ve turizm; iş imkânları yaratır (özellikle kadınlar ve gençler için), insanlara daha iyi yaşamlar kurmaları için fırsat sunar, kültürel ve çevresel koruma için kaynak sağlar, kırsal ve kentsel alanların hayata kazandırılmasına yardımcı olur, insanları birbirine yaklaştırır ve daha iyi insanlar olmamızı sağlar.
1950’de sadece 25 milyon insan uluslararası seyahat ediyordu. Günümüzde turizm sadece kültürümüzün bir parçası ve dünyayı keşfetmeye dair gerçek insan merakının bir dışavurumu değil, aynı zamanda başlı başına bir hak haline geldi.
Turizm son yıllarda olduğu gibi artmaya devam edecek. Daha önce de bahsedildiği gibi, BMDTÖ’nün tahminlerine göre 2030’da dünya çapında seyahat eden 1,8 milyar insana ulaşacağız. Bu değiştirilemez bir gerçek ama bunun olası olumsuz etkilerini en aza indirmek ve faydalarını en üst noktaya çıkarmak üzere çalışabiliriz. Kötü büyüme diye bir şey yoktur, sadece kötü yönetilen büyüme vardır. Uluslararası Yıl da tam olarak bunun hakkında.
BM’ye göre, seyahat dünya barışının güçlendirilmesine katkıda bulunuyor. Bunu açıklayabilir misiniz?
Bu, çok büyük sonuçları olan oldukça basit ve açık bir konsept. Seyahat ederek belirli bir yerin sadece kültürel geçmişi hakkında bilgi edinmekle kalmıyoruz. Aynı zamanda dış dünyadaki konular, sorunlar ve zorluklar hakkında da yeni bir düşünce ve hassasiyet geliştiriyoruz.
Bu yaklaşım üzerinde gidersek, turizm kültürlerarası diyaloğa katkıda bulunmuş ve ulusların uzlaşma süreçlerine yardımcı olmuştur. Sağladığı faydalara pek çok alanda ihtiyaç duyulduğundan bu oldukça dikkat isteyen temellerden birisidir.
Yıl boyunca neleri başarmayı umut ediyorsunuz?
Uluslararası Yıl’a katılan tüm tarafların bağlılığı sayesinde kelimenin tam anlamıyla her gün evrim geçiren büyük beklentilere sahibiz. Eğer turizm sektörüne dâhil olan ve olmayan herkesin farkındalığını artırırsak, turizm sektörünün kalkınma gündeminin merkezindeki konumunu güçlendirebilirsek ve turizmin tüm topluluklara kattığı boyuta ve büyük faydaya dair daha derin bir anlayış getirebilirsek BMDTÖ ve tüm tarafların tatmin olacağına inanıyorum.
Yılın sonunda, turizm sayesinde daha iyi bir gelecek inşa etmede oynayabilecekleri rol konusunda devletlerin, şirketlerin ve turistlerin daha bilinçli olmasını sağlamalıyız.
Bağımsız bir turist olarak gerçekten bir fark yaratabilir misiniz?
Tabii ki. Basit eylemler büyük sonuçlar doğurabilir. Örneğin, ziyaret ettiğimiz mirası korumak, yerel ürünleri satın almak ve insan hakları ihlallerine yol açan eylemleri desteklememek gibi davranışların gezginler tarafından benimsenmesi gerekiyor. Bu bir eylemi milyarlarca turistle çarpın ve yaratabileceği etkiyi hayal edin.