preload

Okyanus ötesine bir yolculuğun başlı başına bir macera olduğu yıllar artık geride kaldı. Elli yıl önce, yolcular kıtalararası bir yolculuk için en şık kıyafetlerini giyerlerdi ve tabii ki bu uçuşta sınırsız ücretsiz içecek ve yüksek bir fiyat onları bekliyor olurdu. O günlerde uçağa binmek normal biri için nadir bir durumdu ve bu nedenle çok özel bir olay olarak görülürdü.

Günümüzdeyse, uçuşlar artık her zamankinden daha ucuz ve yolcular da bir an bile düşünmeden kendilerini uçağa atıyor. Seyahat teknolojilerinin sürekli ilerlemesi ve ulaşımdaki gelişmelerin dünyayı dolaşmayı daha da kolaylaştırması sayesinde seyahatin altın çağını yaşıyoruz.

Yeniliklerin ve teknolojinin inanılmaz bir hıza sahip olması bize önümüzdeki yıllarda neler getirecek? Süpersonik jetler, ayakta yolculuk edilen yolcu kabinleri ve her uçuşta ücretsiz Wi-Fi? momondo, seyahatin gerçek geleceğini ortaya çıkarmak için en son teknolojileri ve seyahat trendlerini araştırdı.

Her şey nasıl değişti

Sadece birkaç on yıl önce uçmak çok daha pahalıydı ve hiç de sıradan bir olay değildi © ierdnall

Sadece birkaç on yıl önce uçmak çok daha pahalıydı ve hiç de sıradan bir olay değildi © ierdnall

Geçmişe kısacık bir bakış atmak her şeyin ne kadar hızlı değiştiğini göstermeye yetiyor. Öncelikle, nereye gidileceğine karar verilirken ilham almak için kitaplıktaki seyahat kitapları karıştırılır, haritalara bakılır ve seyahat acenteleriyle yüz yüze konuşmalar yapılırdı. Seyahat noktasına karar verildikten sonra, seyahat edecek kişiler bilet ve rezervasyon işlerini halletmek için bir seyahat acentesine gitmeli veya havayolu şirketlerini ve otelleri kendileri aramalıydı.

Günümüzde bu artık çok daha kolay. Pek çok turist bir sonraki seyahatinde nereye gideceğine dair ilham almak için büyük oranda sosyal medyayı, uygulamaları, çevrimiçi rehberleri ve makaleleri tercih ediyor. Uçak biletleri, konaklama ve hatta kiralık araçlar sadece birkaç tık uzaklıkta olduğundan, tatil rezervasyonları daha hızlı ve daha kolay gerçekleştiriliyor.

Seyahat teknolojisinin geleceği

Ticari süpersonik jetleri kısa bir süre sonra yakınındaki havalimanlarından birinde bulabileceksin © Boom

Ticari süpersonik jetleri kısa bir süre sonra yakınındaki havalimanlarından birinde bulabileceksin © Boom

Teknolojideki gelişmeler sadece seyahat planlamasını ve rezervasyonunu bizim için kolaylaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda yolculuk etme şeklimizi de değiştiriyor. Peki, önümüzdeki elli yıl içinde uçaklarımızı robotların uçurduğunu görebilecek miyiz? Belki o kadar yakında değil ama robot yardımcı pilotlar bazı uçaklarda denenmeye başlandı bile ve robot teknolojilerine dair ilgi ve yatırımın önümüzdeki yıllarda da artmasını bekleyebiliriz.

Bir sonraki uçuşumuzda robot pilotlarla karşılaşmayacak olsak da, şu an geliştirme aşamasında bulunan diğer pek çok teknolojik gelişme var. Kısa bir süre önce, Airbus uçakların havalimanlarında daha kolay manevra yapabilmesini sağlayacak katlanabilir kanatlar için bir patent başvurusunda bulundu. Bindiğin uçağın diğer uçakların, kargo kamyonlarının ve havalimanı personelinin etrafından tuhaf manevralarla dolaşmak yerine zarif bir biçimde kapıya yaklaştığını ve yere temasla uçaktan iniş arasındaki süreyi sadece birkaç dakikaya indirdiğini hayal et.

Süpersonik jetler (ses hızından daha hızlı giden uçaklar) zaten yıllardır vardı. Ticari süpersonik uçakları ise önümüzdeki 20 veya belki 50 yıl içinde bile göremeyecek olsak da, ayrıntılı planları mercek altına yatırıldı bile. Boom gibi girişimler, yolcu uçaklarının süpersonik hızlarda uçmasını sağlayacak ve böylece seyahat sürelerini neredeyse yarıya indirecek teknolojiyi geliştirmek üzere çalışıyor.

Yeni bir “sporcu uçağı” da geliştirilen yenilikler arasında. Nike ile ortaklaşa çalışmayla geliştirilen uçak; bir antrenman salonu, uçuş sırasında biyometrik analiz imkânı, buz ve bandaj rafları ve sporcular için özel olarak tasarlanmış uyku kapsülleri gibi özellikler sunuyor. Uçağın sunduğu tüm özellikler, sporcuların saatler sürebilen ve fiziksel olarak yıpratıcı olabilen seyahatlerini dinlenmiş ve yarışmaya hazır olarak tamamlamalarına yardımcı olmak üzere tasarlanmış.

Boeing'in Dreamliner uçağı daha büyük camlar, otomatik kararan ışıklar ve ekstra bacak mesafesi sunuyor © rmhauch

Boeing’in Dreamliner uçağı daha büyük camlar, otomatik kararan ışıklar ve ekstra bacak mesafesi sunuyor © rmhauch

Uçuş korkusu olanlar için iyi bir haber de, gelecekte neredeyse hiç türbülansın yaşanmadığı uçuşların bizi bekliyor olması. Hâlihazırda geliştirilmekte olan bir teknoloji, yüzlerce mil ilerideki hava düzenlerini görebiliyor ve pilotların aşırı değişken hava koşullarının etrafından dolaşmasına yardımcı oluyor. Türbülans hareketlerini azaltmaya yardımcı özellikler sunan uçaklardan biri de Boeing 787 Dreamliner. Uçağın burnundaki gelişmiş ivmeölçerler ani düşüşleri algılıyor ve etkiyi önemli bir ölçüde azaltmak için nanosaniyeler içerisinde kanat flaplarını ayarlıyor.

Dikkate alınması gereken diğer bir ilginç nokta da, yakında uçakların helikopterlerde gördüğümüz teknolojiyi kullanarak piste ihtiyaç duymadan dikey kalkış gerçekleştirebilecek olmaları. Bu teknoloji yolcuların önceden erişilemeyen veya zor erişilen yerlere inebilmesini sağlayacak ve keşfedilmemiş yerlerin bulunduğu yepyeni bir dünyanın kapısını aralayacak.

Uçağın iç bölümü

Daha büyük TV’ler, herkese ayrı kolçak ve daha fazla bacak mesafesi… Daha ne isteyebilirsin ki?

Daha büyük TV’ler, herkese ayrı kolçak ve daha fazla bacak mesafesi… Daha ne isteyebilirsin ki?

Yanında oturanlarla kolçak savaşları yaptığın günler artık sona erecek. Gelecekte uçaklarda her bir yolcu için iki dirsek dayama yeri bulunacak ve yanında oturan kişiyle dirseklerinin çarpışmaması için bunlar farklı yüksekliklere sahip olacak. Ne kadar da büyük bir özgürlük!

Pek çok havayolu şirketinin uçak koltukları yıllar içinde gitgide inceldiler ve önümüzdeki yıllarda da aynı modayı izlemeye devam edecekler. Bu daha hafif ve ince koltuklar havayollarının sadece benzinden tasarruf etmesini değil, aynı zamanda uçağa daha fazla insan sığdırmasını da sağlıyor. Bazıları kuşkuyla yaklaşarak bunun aşırı kalabalığa veya yolcular için daha az bacak mesafesine yol açacağını düşünebilir, ancak daha fazla yolcunun olması havayolunun koltuklarını daha hesaplı fiyatlarla sunmasına izin verecek ve bu da nihayetinde iyi bir şey, öyle değil mi?

Koltuklardan bahsetmişken, Zodiac Seats France şirketi “Economy Class Cabin Hexagon” adını verdikleri yeni bir sistem için patent başvurusunda bulundu. Bu sinema tarzındaki katlanabilir koltuklar, yolcuların tren veya metro düzenindeki gibi yüz yüze bakmasını sağlayacak şekilde üretilecek. İddialara göre bu durum yolculara %15 daha fazla bacak mesafesi sağlayacakmış ama önlerinde oturan kişilerle rahatsız edici göz temasları kurmalarına da neden olabilir. Şu an için bu sadece bir patent ve bu koltukların halkın kullanımına sunulacağına dair mevcut bir plan yok, yani o tuhaf bakışmalar için henüz endişelenmene gerek yok.

Her gün geliştirilmekte olan bu kadar fazla uçuş teknolojisi olduğundan seyahatin geleceğinin tam olarak nasıl görüneceğini bilmenin imkânı yok. Kesin olan tek bir şey var, hep birlikte havacılık sektörünün sahip olduğu gelecek için heyecan duyabilir ve önümüzdeki yılların getireceği yeni icatları merakla bekleyebiliriz.

Bu sırada, bu gelecekten fırlamış otellerden birinde kalarak kendini geleceğe ışınlayabilirsin. Hala bekliyor musun?

Yazar hakkında

Samantha FanelliÇöp adam resimleri ve simli yapıştırıcılarla süslediği ilk kitabını henüz beş yaşındayken yazan Samantha, Gazetecilik hayalini kovaladı ve sonunda momondo’da Data Journalist oldu. Yaratıcı hikâye anlatımı, seyahat ve iyi pizza konusunda müthiş bir tutkusu var. Son zamanların en popüler yemek mekânlarında saatlerce sıra beklemek onun için hiç sorun değil.

Diğer yazıları keşfedin