Eğer kış sporlarına ilgi duyuyorsan Mikaela Shiffrin adını mutlaka duymuşsundur. ‘Kayağın Mozart’ı’ olarak da anılmış Colorado doğumlu genç yetenek, uluslararası slalom dünyasına 15 yaşında adım attı, ilk Dünya Kupası podyumunu 15 yaşında gördü ve ilk slalom dünya şampiyonasını 17 yaşında kazandı. 2014’te Rusya’nın Soçi kentinde düzenlenen Kış Olimpiyatları’yla kariyeri yeni bir zirveye ulaştı ve daha 18 yaşındayken en genç Olimpik slalom şampiyonu unvanına sahip oldu.
Şimdi 21 yaşında olan Shiffrin, zaten göz kamaştırıcı başarılara ulaşmış olmasına rağmen kariyerine adeta yeni başlıyor. Bu satırlar yazılırken, genç sporcu 20 FIS Dünya Kupası zaferine sahip ve kişisel rekorlarını kırmak, daha fazla zafer kazanmak ve kayak tarihini baştan yazmak için yeni bir müsabaka sezonuna başlıyor.
Pistlerden fırsat bulduğu bir arada Shiffrin’le konuştuk ve kayak geçmişini, seyahat anılarını ve bu sezon kayağa yeni başlayacaklar için tavsiyelerini sorduk.
Kayağa ne zaman başladın?
Kayağa iki buçuk yaşımdayken Colorado’nun Vail şehrinde başladım. Annem ve babam kayağı bana garaj yolumuzun üzerinde öğretti. İkisi de kayağı çok seviyor ve harika öğretmenlerdi. Annem antrenörlerimden biri olarak hala benimle birlikte seyahat ediyor.
İlk kez başlayacak birine kayak tatili konusundaki önerilerin neler?
Onlara kayağın eğlenceli ve canlandırıcı olduğu kadar zahmetli de olabileceğini söylerdim. Yanlarına bolca sıcak ve kat kat giyinebilecekleri giysiler aldıkları ve başta zor gelebileceğini kabullendiklerinde artık hazırlar demektir.
İlk birkaç günü çok fazla hayal kırıklığıyla kapatmamak için bir veya iki kayak dersi almaya değer. Kayağın temellerini kavradıktan sonra eğlenmeye başlayacaklar ve daha zor pistlere geçebilecekler.
Ondan sonra artık önlerinde hiçbir sınır kalmıyor! Karlı kasabalar, sıcak çikolata molaları ve akşam ateşin başında rahatlamak gibi zevkleriyle kayak tatilleri çok eğlencelidir ve aile veya arkadaşlarla hoşça vakit geçirmek veya dünyadan bir parça uzaklaşmak için harika bir yöntemdir.
En sevdiğin kayak yeri neresi?
Fransa’daki Courchevel’e gitmeyi çok seviyorum. Kasaba çok güzel ve yarışlarımız için hep yaklaşık olarak Noel zamanında gittiğimizden, oraya ne zaman gitsem hemen en sevdiğim tatillerden Noel’in gelmiş olduğunu hissediyorum!
Daha fazlası: Kuzey Avrupa’nın en iyi 10 kayak merkezi
Kış sporlarını seven tatilcilerin mutlaka yanlarında götürmelerini önerdiğin şeyler neler?
Telesiyej yolculukları için atıştırmalık bir şeyler getirebilirler. Öğle yemeğine kadar enerjinizi üst seviyede tutmak amacıyla bir şeyler yiyebileceğiniz en uygun zaman budur. Yalnızsanız veya çocuklarla birlikteyseniz, telesiyej yolculuğu sırasında kendinize veya çocuklara okumak için küçük bir kitap getirmek de faydalı olabilir.
Ancak, orada çoğu zaman gerçekten harika insanlarla karşılaşıyorsunuz ve bir yabancıyla sohbet ederek de harika zaman geçirebilirsiniz.
Hayalindeki tatili anlat
Hayalimde iki tane tatil var. Birincisi, Noel’i evde geçirerek, tonlarca karla çevrili bir şekilde sabah ailemle birlikte hediyeleri açıp, kayak yapmaya çıkmak ve sonra eve dönüp ailem ve arkadaşlarımla birlikte büyük bir ziyafete oturmak.
Hayalimdeki diğer tatil yeri bir plaj: masmavi gökyüzüne, kumsala ve denize sahip sessiz bir yer. İlkbaharda tatil için ailemle Maui’ye gitmeyi çok seviyorum. Eskiden her yıl giderdik ama neredeyse on yıldır ilk aile tatilimizi yaptığımız geçtiğimiz yıla kadar uzun bir süre gitmedik.
Seninki gibi bir meslekle seyahat etmek dünyaya bakış açını nasıl değiştirdi?
Kayak; zamanı yönetmek, disiplin, iş ahlakı, zindelik ve beslenme konusunda bana pek çok şey öğretti ve bunları hayatımın sonuna kadar devam ettireceğim. Spordan bu kadar çok şey öğrenebiliyor olmanız çok şaşırtıcı. Sürekli öğrenmeye devam ettiğim bir başka şey de hedeflere ulaşmak için tek gerçek yolun çok çalışmak olması.
En sevdiğin seyahat anısını anlatır mısın?
5 yaşımdayken Colorado, Vail’deki First Tracks deneyimine dair harika anılarım var. First Tracks, dağ henüz halkın geri kalanına açılmadan önce insanların dağa çıkarak kardaki ilk izleri bırakmasını sağlayan bir program. Ailem ve birkaç arkadaşım, Vail’de lapa lapa kar yağdığı bir gün bunu gerçekleştirdik ve inanılmazdı. Kilometrelerce uzanan yeni yağmış yumuşak kar… Bu benim kayağa dair ilk gerçek anımdır. İnanılmazdı.
En zorlu kayak deneyimlerinden bazıları neler olabilir?
First Tracks’e katıldığım o aynı gün aynı zamanda en korkutucu deneyimlerimden de birini yaşadım. Yumuşak karda ilk kez kayak yapıyordum ve düşerek bir kar yığınının altında kaldım. Babam ayaklarımdan tutup çıkarana kadar boğuluyormuş gibi hissettim.
Beni sakinleştirdi ve yumuşak karda nasıl kayak yapıldığına dair kısa bir ders verdi ve ben de hemen uygulamaya başladım. Bir sonraki deneyişim hatırladığım en iyi kayışlarımdan biriydi ve o anda hayatımın en kötü günlerinden biri en iyi günlerimden birine dönüştü.
Olimpiyat oyunları nasıldı?
Olimpiyatlar inanılmazdı! Yarışlarımdan önce her şeyden bir parça uzak kalmaya çalıştım ve diğer herhangi bir yarışmış gibi davrandım. Bunun ne kadar büyük bir olay olduğunu slalomda altın madalya kazanıp, ödül seramonisine gittiğimde fark ettim.
Kayak yapmak diğer kültürlere ve insanlara karşı açık fikirli olmanı nasıl sağladı?
Gittiğim her yerde farklı geçmişlere ve kültürlere sahip insanlarla karşılaşıyorum ve kimseyi dış görünüşüne göre yargılamamak gerektiğini öğrendim. Bu özellikle de rakiplerim için geçerli: bazen ufak yapılı atletlerin güçlü veya hızlı olamayacaklarını varsayıyorum – ta ki beni yenene kadar! Hiç kimseyi yok sayamazsınız ve birini gerçekten tanıyana kadar o kişi hakkında bir şey bildiğinizi varsayamazsınız.
Pistte veya antrenmanda olmadığın zamanlarda ne yapıyorsun?
Okumayı, ailemle vakit geçirmeyi, tenis veya diğer sporları (Amerikan futbolu veya rüzgâr sörfü gibi) yapmayı, müzik dinlemeyi ve her ne kadar çok iyi olmasam da piyano veya gitar çalmayı seviyorum! Sinemaya gidip, patlamış mısır alıp, rahatlamayı da çok seviyorum.
Ünlü herhangi biriyle seyahate çıkabilsen bu kim olurdu ve nereye giderdiniz?
Sanırım bir günlüğüne Adele’in turlarından birine katılırdım. Çok eğlenceli biri gibi görünüyor ve harika bir sesi var. O dünya turlarının arka planında neler yaşandığını görmek ilginç olurdu.