O kadar yolun ardından Londra’ya ulaştın. Şimdi Londra’nın sekiz en gösterişli ve lüks otelinden birinde bir gece geçirerek kendini bir film yıldızı gibi ödüllendirme zamanı!
Connaught Hotel London, 5 yıldız – Mayfair, Merkez Londra
Tam kararında, abartısız bir zarafet saçan Connaught 1815’ten beri bu mahalleyi şereflendirmektedir. Odalar biraz küçük olsa da, yaşattığı genel deneyim ve muhteşem tarzı rakipsizdir.
Bir zamanlar Michel Bourdin ve Angela Hartnett gibi harika şeflerin görev aldığı ve şimdi de olağanüstü Fransız şef Hélène Darroze’ın yönetimindeki Connaught restoranları, burayı ziyaret etmek için tarih boyunca başlı başına bir sebep olarak kabul edilmiştir.
Kokteyl ve kaliteli şaraplarda uzmanlaşmış göz kamaştırıcı Coburg ve Connaught barlarının ikisi de rahat ve gösterişlidir. Ancak paranın hepsini saçmak yerine, birazını en iyi kendini şımartma yöntemlerinden biri olan Aman Spa’ya saklamak isteyebilirsin!
St. Pancras Renaissance Hotel, 5 yıldız – King’s Cross, Merkez Londra
1873’te ünlü İngiliz mimar George Gilbert Scott tarafından bir demiryolu oteli olarak tasarlanan bu Gotik Uyanış binası, kırmızı ve krem rengi tuğlalı dış cephesi ve heybetli kuleleriyle Londra’nın simgelerinden biridir. Bu yüzden, bina onca yıl boş olarak bekledikten sonra Marriott otel olarak tekrar hayata döndüğünde Londralılar oldukça memnun oldu.
Hayat dolu King’s Cross bölgesinin tam kalbinde ve Eurostar istasyonunun neredeyse hemen yanında olan St. Pancras Renaissance Hotel’in hareketli atmosferi ve ihtişamlı ortak kullanım alanları, trenle seyahat edilen o büyüleyici klasik günleri anımsatmaktadır.
Rookery Hotel London, 4 yıldız – Clerkenwell, Merkez Doğu Londra
Rookery, 1700’lerden kalma küçük bir grup şehir evinin arasında yer alan büyüleyici bir butik oteldir. Bu evlerden bazıları zaman içerisinde genelev, fırın ve diğer ticari faaliyetler için de kullanılmıştır.
Antikalarla dolu her bir oda bir diğerinden farklıdır ve tarihten yerel bir ünlünün adını taşımaktadır. Viktorya dönemi banyolar modern tuvaletler ve döneme ait çok şık küvetlerle yenilenmiştir.
Restoran bulunmasa da, zengin menülü bir kahvaltıyı yatağına isteyebilirsin. Dinlenmek ve rahatlamak için de, barmeni olmayan, içki ücretleri için müşteriye güvenilen bir ‘dürüstlük barına’ sahip rahat ve ahşap kaplamalı salondaki gürleyen şöminenin yanına kurulabilirsin.
Draycott Hotel, 5 yıldız – Chelsea, Güneybatı Londra
Sadece 35 odası olan Draycott, şehrin en gösterişli bölümünde lüks arayanlar için küçük bir cennettir.
Otel, Sloane Square’in arkasındaki bir caddede, üç Edward dönemi konağının içinde yer almaktadır. Eşikten geçince kendini unutulmuş zamanlara ait bir dünyaya adım atmış gibi hissetmek oldukça normal. Bazı odaların kendine ait küçük şömineleri bile bulunuyor.
Burada kendini yüz yıl öncesinden bir lord veya leydinin evinde yaşıyor gibi hissedeceksin, tabii ki bir uydu televizyonu izlediğin ve Wi-Fi ile internette dolaştığın gerçeğini saymazsak.
Rosewood London, 5 yıldız – Holborn, Merkez Londra
Gösterişli Rosewood, deri koltuklar, gerçek ateşler ve Art Deco mobilyalar gibi eski tarzda konforu modern bir enerjiyle harmanlayarak sunar.
Yapraklarla örtülü avludaki cam sanatı örneklerine göz atabilir veya Pazar günü burada bulunuyorsan otelin ‘Slow Food’ Pazarını ziyaret ederek yerel üreticilerin getirdiği en iyi mevsimsel ürünleri inceleyebilirsin. Buradayken çalışanların geleneksel ve tuhaf tüvit ceketlerine göz atmayı da unutma.
Buranın cazibesi çok geniş ortak alanlarla sınırlı kalmıyor. Odalar Londra için sıra dışı büyüklükte ve bu da burayı, tam da Rosewood’un isteyeceği gibi, tembellik edip rahatlamak için oldukça çekici bir hale getiriyor.
The Zetter Townhouse, 4 yıldız – Clerkenwell, Merkez Doğu Londra
Clerkenwell’in kalbindeki sade ve hoş Zetter butik konak, yataklardaki el örgüsü kılıflı sıcak su torbaları, parlak ve canlı tonlar, eski romanlar, dekora uyan renkler gibi özel ayrıntılarla dolup taşmaktadır.
İki kişilik odaların en ucuzları geniş olmasa da alan açısından iyi değerlendirilmiştir. Zemin katında güzel bir bar vardır ve kahvaltılar da popüler bir yerel mekân olan restoranında servis edilir.
Bina aslında eskiden büyük bir mağazaydı ve ayrıca temellerinin çok altlarına gömülü bir kuyu sayesinde kendi su kaynağına da sahiptir.
One Aldwych, 5 yıldız – The Strand, Merkez Londra
Ününü Thames, Covent Garden ve West End tiyatrolarının yanındaki rakipsiz konumu ve sunduğu modern lüksler sayesinde kazanan One Aldwych, sayısız müdavime sahip beş yıldızlı bir oteldir.
Bu tarz sahibi dış görünüşün biraz daha derinlerine inildikçe otelin asıl sırrı ortaya çıkıyor. Bu oteli diğerlerinden ayıran gerçek neden, kusursuz ve dostça hizmet anlayışı ve odandaki taze meyveler, seni adınla tanıyan otel çalışanları gibi küçük ayrıntılara gösterdiği özen.
Biraz da mideye dair türden bir eğlence için, dumanı tüten içkiler, pamuk şekerler, altın yumurtalar ile eksiksiz Charlie’nin Çikolata Fabrikası öğleden sonra çayını sakın kaçırma!
Arosfa, 3 yıldız – Bloomsbury, Kuzey Londra
Sadece cüzi bir ücretle 5 yıldızlı bir deneyim yaşamak istiyorsan, bu Gürcü konukevine bir şans vermelisin.
Arosfa bir otelden daha fazlası, o aslında bir aile evi. Televizyonlu salonu, konukların ortaklaşa kullandıkları bilgisayarı ile tam bir ev.
Konuk odalarının çoğu biraz küçük ama bu fiyat aralığındaki Londra otelleri için bu normal ve fiyatlara tam kahvaltının da dâhil olduğu düşünüldüğünde, özellikle British Museum, Soho ve Covent Garden’a yürüme mesafesinde kaldığını da hesap edersen, kazıklandığını söylemek çok zor.
Otelde dört kişiye kadar aile odaları da bulunuyor. Sadece rezervasyonunu oldukça erken yapmayı unutma.