Kuzey Kutup Dairesi’nin de üzerinde yer alan ve yaygın olarak Lofoten olarak anılan Lofoten Adaları, Norveç’in batı kıyısında Norveç Denizi’nin çalkantılı sularının üzerine dağılmıştır. Norveç adalarındaki şartlar çetindir, ancak ziyaretçiler buraya olağanüstü doğa için gelir: Denize dimdik inen dağlar, bakir plajlar, dünyaca ünlü sörf dalgaları ve tabii Norveç’in sembolü fiyortlar. Lofoten, Norveç anakarasında bir kanal oluşturur, yakındaki en iyi bilinen şehir Tromsø’dur. Aynen Tromsø gibi Lofoten de, Kuzey Işıkları’nı (Aurora Borealis) izlemek için ideal bir kış tatili yeridir. Bölgenin çok farklı imkanlar sunan doğası sayesinde yürüyüş ve kayak yapabilir, balık tutabilir ve hatta tüple dalabilirsin. momondo yazarı ve yılların fotoğrafçısı Thomas Flensted ve iki arkadaşı Ekim 2017’de Lofoten Adaları’nı ve yakındaki adalardan biri olan Senja’yı ziyaret etti. Bu büyüleyici fotoğraf hikayesiyle sen de bu maceraya ortak olabilirsin.
Kötü hava yoktur yanlış kıyafet vardır
Lofoten Adaları’na nasıl gidilir? Uzaklığına rağmen, Lofoten’e ulaşmak zor değil. Oslo’dan kısa bir uçuşla Evenes köyüne ulaşabilir, oradan kiralık aracını alabilirsin. Ekim ayında bile yollar sıklıkla buzlu olduğundan ve hava şartları sürekli değiştiğinden aracının lastikleri büyük olasılıkla çivili olacaktır.
Araba kullanmak bazen sıkıcı olabilir ama Evenes’ten seyahatinin ilk durağı Sennesvik’e olan 3 saatlik yolculuğun sıkıcılıkla alakası yok.
Sıcak su akıntısı nedeniyle Lofoten, aynı enlemdeki diğer yerlere göre çok daha ılıman bir iklime sahip. Bununla birlikte, adaları hava koşullarının değişken olduğu bir dönemde ziyaret ediyorsan araban bir ulaşım aracından çok öte bir anlam taşıyacaktır.
Arabayı sığınak olarak kullanmak, adaları keşfetmek için mükemmel bir yoldur ve fotoğrafçıysan kasvetli ışık ilginç bir avantaj sağlayabilir.
Evenes/Narvik uçak bileti ara
Evenes’te araç kirala
Finnglunten
Lofoten Adaları doğa yürüyüşünü sevenler için adeta cennet. Hem meraklı acemiler hem de deneyimli profesyoneller için vahşi doğanın güzelliklerini sergileyen yürüyüş yollarından çokça var.
Yeni başlayanlar için veya kötü hava koşullarında, Finnglunten’daki seyir noktasına yürüyüş iyi bir seçim. Patika, dağ bisikletleri için yapılmış ama yürüyüşçüler için de gayet uygun. Emeklerinin karşılığında, çevredeki dağ ve fiyortların 360° panoramik manzarasını görebileceğin bir tepeye varacaksın.
Finnglunten’a çıkıp inmek ve bu arada fotoğraf çekmek yaklaşık üç dört saatini alır. Yürüyüş sırasında bol sıvı alman gerektiğini söylemeye gerek bile yok. O zaman manzaraya karşı bir kahve içmeye ne dersin?
Daha fazla bilgi edin: Yürüyüşe yeni başlayacaklar için uzman gezginlerden tavsiyeler
Ryten ve Kvalvika
Biraz daha deneyimli yürüyüşçülerin Ryten seyir noktasına çıkan popüler yolu izlemesi şart. Bazı noktalarda oldukça dikleşen beş saatlik bir yürüyüş olmasına rağmen, bu tepe en erişilebilir olanlardan biri sayılıyor.
Yürüyüş sırasında harika manzaralarla karşılaşacaksın. Tepeye vardığında gördüğün tropik plajlara benzeyen Kvalvika ise o kadar büyüleyici ki, fotoğrafını hakkıyla çekmek neredeyse imkansız. Bu yolun neden Lofoten’in en popüler rotalarından biri olduğunu anlamak zor değil.
Rotanın bu kadar popüler olmasının bir diğer sebebi de yolun sonundaki fotojenik kaya çıkıntısı. Bu çıkıntı sadece korkusuz gezginler içinmiş gibi görünüyor, fakat tabii ki göründüğü kadar tehlikeli değil çünkü hemen altında güvenli bir zemin var.
Senja ve Segla
Senja, bir kanal olan Lofoten ile Tromsø şehri arasında büyükçe bir ada. Teknik olarak Lofoten’in bir parçası olmasa da, Senja en az Lofoten kadar güzel. En ünlü noktalarından biri ise Segla veya Senja Yelkeni olarak bilinen dağı.
Her seviyedeki yürüyüşçüye uygun bir yoldan Segla’nın seyir noktasına çıkabilirsin. Ancak, bir şekilde yanlış yöne saparsan, aynı yol seni Segla’nın zirvesine götürür. “Ailelere uygun kolay yürüyüş” bir anda dik ve yorucu bir kaya tırmanışına dönüşebilir…
…Ama buna kesinlikle değer. Yılın ilk karı da yağmaya başladıysa zirvedeki manzara tek kelimeyle nefes kesicidir.
Kuzey Işıkları
Kuzey Işıkları’nı görme şansına erişmek için Lofoten’i Eylül ve Nisan ayları arasında ziyaret etmelisin. Aurora Borealis olarak da bilinen gökteki bu değişken ışıklar, güneşten gelen elektrik yüklü parçacıkların yeryüzünün manyetik alanına ulaşması sonucunda oluşur. Kutuplar, manyetik alanın en zayıf olduğu yer olduğundan kuzeye doğru gittikçe ışıkları görme şansın artar. Lofoten bunun için mükemmel bir yer.
Kuzey Kutup Bölgesi’nin yıldızlarla süslü gökyüzünün altında Kuzey Işıkları’nın uhrevi dansını izleyenler, doğanın en muhteşem ışık şovlarından birine, olağanüstü bir doğa olayına tanıklık eder.
Daha fazla bilgi edin: Kuzeyin Işıkları! Aurora Borealis’i görmek için en gözde 5 bölge