Hayalleri süsleyen bir ilişkiye sahip hayalci çift Nash ve Kim, dünyayı gezerek gittikleri her yerde arkalarında seyahat tutkusuyla dolu bir iz bırakıyor. Birlikte kendi seyahat haritasını takip eden çiftin yolu Kamboçya’dan Türkiye’ye, Japonya’dan Fas’a kadar uzandı.
Yardımsever, ilham verici ve paylaşımcı olmayı hayatlarının merkezine aldılar. Yoldayken de tasarım ve moda projeleriyle ilgilenmeye devam eden çifti şansımıza bir kez daha uzak diyarlara uçmadan önce yakaladık. #letsopenourworld adlı Instagram yarışmamızın galibi The Nomadic People hayran olduğumuz gezginlerin arasındaki yerini aldı ve sen de onları tanıdığına çok memnun olacaksın.
Seyahat tutkusuna ne zaman yakalandınız?
Nash: Seyahate duyduğumuz ilgi, uzak mesafeli ilişkimizin bir sonucu denilebilir. Kim, Almanya’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne Au Pair programıyla geldi ve tanıştığımızda çok iyi anlaştık. Dört yıl boyunca uzak mesafeli bir ilişki yaşadık ve bu bize dünyanın çeşitli yerlerinde buluşmamız için pek çok fırsat sundu. Rahatlık bölgenizden çıkıp dışarıdaki dünyanın tadına bir kez bakınca bilinmeyeni tekrar tekrar keşfetme isteğine karşı koyamıyorsunuz.
Nereye gitmek istediğinize nasıl karar veriyorsunuz?
Kim: Çoğunlukla yurtdışındayken karşılaştığımız gezginlerden ilham alıyorum. Ne zaman çok yer gördüğümü düşünsem, bana akıllara durgunluk verici seyahat hikâyeleri anlatan ve en değer verdiği yerleri paylaşan birileriyle tanışıyorum. Beni etkileyen bu yerleri “gidilecek yerler” listeme ekliyorum ve bir sonraki gideceğimiz yer de kendiliğinden ortaya çıkmaya başlıyor.
Birlikte uzun yolculuklara çıkan diğer çiftler için ne tür tavsiyeleriniz var?
Nash: Yapıcı olun. Olumlu bir davranış tarzı yoldayken çok işinize yarıyor. Ne olursa olsun — uçağınız gecikebilir, arabanız bozulabilir, kameranız çalınabilir — olumlu deneyimlere odaklanın ve değiştiremeyeceğiniz şeyler için ağlamaktansa gülmeye çalışın. Her ne olduysa, hiçbir zaman yanınızdaki diğer kişiyi suçlamamanız da çok önemlidir. Birbirinize destek olmak için birliktesiniz, mutsuz etmek için değil.
Seyahat ederken kişilikleriniz nasıl birbirini tamamlıyor?
Nash: Kim yapılması gerekenleri halletmek ve planlama yapmak konusunda becerikli. Eğer onun yardımları olmasaydı şimdiye kadarkinin ancak yarısı kadar seyahat edebilirdik. Etkili araştırma yetenekleri ve imkânsızlıkların peşinden koşma azmi onu harika bir yol arkadaşı yapıyor.
Ben de yol bulma görevini üstleniyorum. Yabancı bir ülkede güne zinde bir şekilde başladığımızda, tüm o güzel yerleri gezdirme işini ben yapıyorum ve Kim de sadece yanımda dolaşarak karşılaştığımız güzellikleri tasasız bir şekilde takdir ediyor.
Seyahate adanmış bir hayatı nasıl finanse ediyorsunuz ve diğer insanlar bunu nasıl becerebilir?
Kim: Bu kadar seyahati nasıl karşıladığımızı sormak için insanlar bize sürekli yazıyor. Kendimizi sık sık beş parasız buluyoruz çünkü kazandığımız tüm para doğrudan bir sonraki uçak biletine gidiyor. Bir minibüste yaşıyoruz ve hiçbir sabit giderimiz yok. Bazen günde sadece bir kez yemek yiyebiliyoruz çünkü ancak bu kadarını karşılayabiliyoruz.
Paramız bittiğinde eve dönüp tuhaf işlerde çalışıyoruz. Ne yazık ki, yılda 365 gün seyahat edip bir yandan da para kazanmaya dair bir çözümümüz yok.
Yine de bir ipucumuz var: Hayatta en önemli şey önceliklerini belirlemektir ve önceliklerinizi doğru belirlediğiniz takdirde kendinizi tahmin ettiğinizden çok daha hızlı bir şekilde yolda bulursunuz.
Seyahate adanmış bir hayat size dünya ve kendiniz hakkında ne öğretti?
Kim: Yaşamımızı yolda geçirmek hayatlarımıza pek çok bakış açısı kattı. En büyük hayat dersimizi eski Volkswagen minibüsümüz Rusty’e taşındığımızda aldık. Hayatta kalmak için ne kadar az şeye ihtiyaç duyduğumuzu ve eskiden ne kadar savurgan olduğumuzu fark etmemiz çok şaşırtıcıydı. Yanınızda sadece 20 litre su taşırken her damlasının kıymetini bilmeye başlıyorsunuz.
ABD’nin batı kıyılarında güzel yerleri kovalayarak, otostopçuları alarak, karavanımızı tamir ederken dünyanın en kibar insanlarıyla tanışarak ve âşık olarak bir yıl boyunca dolaştık. Kendimizi çok az tatille haftada 40 saatlik çalışma temposunun içinde kapana kısılmış bir şekilde bulmak ve hayatın akıp gitmesini izlemek istemiyoruz. Yolda beş parasız kalmayı, harika bir şehirde zengin ve kapana kısılmış olmaya tercih ediyoruz.
En anlamlı seyahat anınız hangisi?
Nash: Myanmar’a (Burma) yaptığımız seyahat. Bu macerayı bizim için unutulmaz kılan sadece Bagan’daki binlerce antik tapınağın güzelliği değil, sonrasında gerçekleşenlerdi.
Bagan’a yaptığımız seyahatten dört gün sonra kısa bir aktarma için Singapur’a indik. Oradayken Kim çok hastalandı. Deng humması teşhisi konuldu, aşırı halsiz hissediyordu ve bacaklarında da inanılmaz bir ağrı vardı. Eğer bu virüsü daha önce duymadıysanız; antidotu yoktur, ilacı yoktur ve iyileştirecek hiçbir şey yoktur.
Kim’in hissettiği inanılmaz ağrılar ve öleceğinden korkması nedeniyle birkaç kez acil servise gitmemiz gerekti. Bugüne kadar yüzleştiğimiz en korkutucu deneyim muhtemelen buydu.
Ancak her kötülüğün içinde bir iyilik vardır. Bu deneyim sayesinde hayatlarımızın ne kadar değerli olduğunu fark ettik ve hayallerimizin peşinden koşmamız gerektiğini, tutkularımızı yaşamamız gerektiğini ve bizi gerçekten mutlu eden şeyleri yapmamız gerektiğini öğrendik. İşte o gün göçebe hayat tarzını iyice benimsedik ve ne kadar yenilmez hissetseniz de yaşamın bir anda sona erebileceğini insanların fark etmesini sağlamayı bir görev olarak üstlendik. Bu yüzden hayatınızı akıllıca yaşamalı ve hiçbir pişmanlık duymamalısınız.
En sevdiğiniz seyahat fotoğrafınızı bizimle paylaşın ve bize biraz orada neler yaşandığını anlatın.
Nash: Burası Myanmar’ın (Burma) Bagan şehri. Bin yıldan fazla bir süre önce inşa edilmiş taş bir tapınağın üzerinde oturup unutulmaz bir gündoğumu beklemenin verdiği hissi hiçbir kelime anlatamaz. O sabah 4’te uyandık ve zifiri karanlık sokaklarda yarı uykulu bir şekilde deli gibi bisiklet sürerek Bagan’ın en uzun pagodalarından birine gittik.
Güneşin ışınlarını ayak parmaklarımızda ve burnumuzda hissettiğimizde sıcak hava balonları tapınakların üstünde yükselmeye başladı. Önce şafakta sessizce süzülen ufak noktalardan ibaretlerdi. Onlar yaklaştıkça güneş daha da yükseldi ve muhteşem şekillerinin belirginleşmesini sağladı. Fotoğraf makinelerinin kliklemeleri duyuldu, toplanan kalabalıktan memnuniyet belirten “ooooh” ve “aaaah” sesleri yükseldi ve büyülü bir hava oluştu.
Hayalinizdeki seyahat yeri neresi ve neden?
Kim: Kendimi bildim bileli Hindistan veya Güney Amerika’nın hayalini kuruyoruz ve bu yerler dışında her yere gittik. Kültürlerin yarattığı çeşitliliği, renk patlamalarını ve iyi yemekleri çok seviyoruz.
Hindistan’da bunların hepsi var gibi görünüyor, çünkü bizim için tereyağlı tavuğun yerini hiçbir şey tutamaz. Ancak en büyük hayalimiz bir gün Hindistan’daki Holi Festivaline katılabilmek.
Güney Amerika da listemizde Hindistan kadar yukarılarda. Nereden başlayacağımı bilemiyorum – sanırım her yerini görmek istiyoruz. Listemizin ilk üç sırasını muhtemelen Bolivya, Peru ve Şili oluşturuyor.
Seyahat ederken yerel halktan biriyle kurduğunuz en iyi kişisel bağı hatırlayabiliyor musunuz?
Kim: Bu soruya cevap verebilmek için çok düşünmeme gerek yok. İlkokulda gönüllü İngilizce öğretmenliği yapmak için 6 aylığına Afrika’ya gittim. Nash’le o zaman yeni tanışmıştım, uzaklık ve yaşadığım kültür değişimi benim için kolay olmadı. Okula birlikte yürüdüğüm öğretmenlerden biri beni yaşadıkları yerleşim yerine davet etti ve hayatımda gördüğüm en ilham verici kadınlardan biriyle orada karşılaştım.
Evliydi ve benden en aşağı 7 yaş daha büyüktü ama anında bir bağ kurduk. Kocası da oldukça yaşlıydı ve geçimlerini sağlamak için kadın çoğunlukla kendi çalışıyordu.
Yardım etmek ve topluluğun bir parçası olmak için oraya gittiğimden, onunla birlikte tarlaya gittim, ekin ektim, hasat yaptım, ateşin üzerinde yemek pişirdim ve nehirde çamaşır yıkamayı öğrendim. Onun arkadaşlığı Afrika’daki hayatımı harika bir hatıra haline getirdi. Olaylara olumlu bakabilmek konusunda ondan öğrendiklerimi anlatmaya kelimeler yetmez.
Hayran Olduğumuz Gezginler’in bir sonraki bölümü için sorumuz—
Kim ve Nash: Seyahatlerinize nasıl anlam katıyorsunuz?