Evet… first class. İnanılmaz özel bekleme salonları, kalkış sırasında şampanya, sonra sekiz farklı yemekten oluşan bir tadım menüsü ve son olarak yatağını yapılı, yastığını kabartılmış bulmak.
Uçağa binerken sola dönünce insanın karşısına tamamen yeni bir dünya çıkıyor; bacaklarını rahatça uzatabileceğin, sıcak havluların ve beyaz masa örtülerinin keyfine varabileceğin bir dünya. First class, farklı birçok avantaj sunan business class ile karıştırılmamalı; first class ile uzun mesafe uçuşu yapmak, bunu tecrübe edecek kadar şanslı olanlar için şahane bir şeydir.
Aşağıda ayakların yerden kesilmeden önceki zevklerden havadaki şatafata kadar first class ile seyahat ederken karşılaşabileceğin, seni şımartacak bazı lüks seçenekleri ele alacağız.
Kalkıştan önce
Şunu bir hayal et: VIP muamelesi daha evden çıkmadan başlıyor. Daha doğrusu, evden çıkarken. Bazı hava yolu şirketleri first class yolcularına transfer hizmeti sunuyor. Bu sayede havalimanına nasıl gideceğini düşünmene bile gerek kalmıyor.
Şoförlü arabandan in, sana özel check-in bankosuna git, güvenlikten göz açıp kapayıncaya kadar geç. Güvenlikten geçtikten sonra da özel bekleme salonunun yolunu tut.
Özel bekleme salonları sıklıkla business class yolcularıyla paylaşılır (ama bazen de tamamen first class yolcularına ayrılır). Bu salonlar havalimanlarındaki, herkesin nimetlerinden yararlanamadığı sığınaklardır. Hiçbir zaman ayak altında olmadıkları gibi, yorgun yolculara enfes yiyecekler, her tür alkollü ve alkolsüz içecek sunarlar. Bu da yetmezmiş gibi, şansın yaver giderse masaj, manikür-pedikür ve hoşuna giden başka spa seçeneklerinden yararlanabilirsin.
Havada
Kullandığın hava yolu şirketine bağlı olarak, koltuğuna veya sadece sana ait bir bölmeye ya da kabine yönlendirileceksin ve seçtiğin içecekten oluşan bir ikramla karşılaşacaksın. Sabahın onunda şampanya mı? Neden olmasın!
Sana adınla hitap eden ve mantık çerçevesinde kalmak şartıyla istediğin hemen her şeyi yapan, getiren kabin memurları uçuş boyunca seninle ilgilenecek.
Uçuşlardaki first class koltuk sayısı son derece kısıtlı olduğundan yolcu başına düşen kabin memuru oranı muhtemelen epeyce yüksek olacak. Yani, uçuşun her anında kusursuz bir hizmetle karşılaşacaksın. Tabii, kendine ait bir mini barının olması, içinin de en sevdiğin içeceklerle dolu olması ihtimali de söz konusu; bu durumda içecek sipariş etmene bile gerek kalmayacak demektir.
Bir şeyler içerken sosyalleşmeyi yeğliyorsan, hava yolu şirketinin uçak içi barının olup olmadığına bir bakman iyi olabilir. Evet, bar. Hem de uçakta. Şu an hizmet veren en büyük ticari uçaklardan, yani A380 model uçaklardan birindeysen uçağın çok da göze batmayan bir noktasında tam teçhizatlı bir bar bulma ihtimalin gayet yüksek.
Krallara layık bir koltuk
Söylemeye gerek yok ama, biraz kestirmeye hazır olduğunda koltuğun seni hiç uğraştırmadan dümdüz bir yatağa dönüşecek. Ama kendi yatağını yapmak sana zor geliyorsa yardım da isteyebilirsin. Kabin memuru anında gelip katlama, kabartma işlerini senin yerine halledebilir.
Güzel bir uyku çektikten sonra, yatakta kahvaltı yapmanın ve yeni demlenmiş kahvenin (ya da istersen bir kadeh şampanyanın) tadını çıkar. Emirates’in ya da Etihad’ın A380’lerinden biriyle uçuyorsan inişten önce, elbette lüks kozmetik malzemelerle dolu olan banyoya uğrayıp bir duş al.
First class ile uçmak için para saçmak mantıklı mı?
Bütün bunlar, yani first class yolcusu olarak benzerini hiç görmediğin şekilde şımartılmak kulağa şahane geliyor gelmesine, ama bunun da bir bedeli var.
Londra ile San Francisco arası gidiş dönüş bileti, ekonomi sınıfı için yaklaşık 2300 ₺* iken aynı bilet business class için 10.500 ₺, first class içinse 15.000 ₺ gibi fiyatlara tırmanıyor. Yine aynı şekilde, Tokyo ile New York City arası gidiş dönüş bilet ekonomi sınıfı için yaklaşık 2500 ₺ iken business class için 10.500 ₺’ya ve first class için dudak uçaklatıcı bir meblağ olan 43.000 ₺’ya ulaşıyor.
Yani, ekonomi sınıfı bir koltukla first class koltuk arasında 41.500 ₺ fark var!
Neden bu kadar pahalı diye sorabilirsin. Genelde first class koltukların sadece birkaçı rezerve ediliyor ve bunlar epeyce yer kaplıyor. Ve bu alan daha fazla ekonomi sınıfı koltuk, hatta daha fazla business class koltuk için kullanılabilir.
Aslında business class sunulan hizmet ve olanaklar bakımından öyle gelişti ki, bazı hava yolu şirketleri first class klasmanını tamamen kaldırma kararı aldı.
Neden business class olmasın?
Çoğu hava yolu şirketinin olmasa da, birçoğunun first class ve business class biletlerinin pek çok ortak noktası var. Az önce gördüğümüz gibi, asıl fark fiyatlarda.
Business class yolcuları genelde first class yolcularına ayrılan bazı avantajlara erişebilir. Havalimanı transfer hizmetleri artık yalnızca first class yolcularına yönelik değil; evden transfer hizmeti sunan hava yolu şirketlerinin çoğu aynı hizmeti business class yolcularına da sunuyor.
Birçok havalimanında first class ve business class yolcuları aynı check-in bankosunu ve bekleme salonunu paylaşır. Business class ile uçan yolcular da aktarmaları uzun olduğunda salonun banyolarında duş almak gibi avantajlardan faydalanır ve elbette uçakta ekstra rahat koltukları olur. First class koltukları biraz daha geniş olabilse de, business class koltukları da onlar gibi dümdüz açılabilir ve iyi bir uyku çekmek için kusursuz bir açıyla yatar.
First class için paraya kıyanlar kim?
Birçok first class yolcusu biletini kendisi almaz. VIP’ler (CEO’lar, film yıldızları, TV sunucuları, vs.) genelde sözleşmelerinde first class seyahati zorunlu kılan bir madde bulundururlar. Faturayı sen ödemeyeceksen fiyatın yüksekliğinden niye yakınasın?
Ya diğerleri? Onlar muhtemelen uçuş millerini kullanıyorlar veya bilet yükseltme fırsatından yararlanıyorlar. Bunlar ÇOK sık uçan ve dolayısıyla bu tür bir ayrıcalığı hak eden kişiler.
Milyarder ya da ünlü olmasan bile, illa bebek brokoli yatağında, miso soslu Patagonya dişbalığı yemen gerekiyorsa ve biri yastığını senin yerine kabartmadan yaşayamıyorsan, first class için biraz para harcama fikrini göz önünde bulundursan iyi olur. Ama seni şimdiden uyaralım: bir kez first class uçtun mu, cüzdanın da dahil olmak üzere hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.