Kaliteli üniversitelere sahip olmaları, hesaplı kültürel imkânlar sunmaları, enfes yiyecekleri, heyecan verici gece hayatları veya baş döndürücü doğaları sayesinde bazı şehirler öğrencilere daha cazip gelir. Dünyanın en iyi öğrenci şehirleri keşfedilmeyi bekliyor: Harika aktiviteler, tarihle iç içe bir yaşam ve coşkulu partiler hepsi burada.
Lizbon, Portekiz
Lizbon etkileyici bir gece hayatına sahiptir, Avrupa’nın en güneşli şehirlerinden biridir ve hesaplılık konusunda da üst sıralarda yer alır. Tüm bunların üzerine birkaç tane de üst düzey üniversite eklenildiğinde, ortaya popüler bir öğrenci şehri çıkması kadar doğal bir şey yok.
Öğrenciler arasında en popüler yerlerden biri Bairro Alto semtidir. Neşeli öğrencilerin oluşturduğu kalabalıklar, perşembeden cumartesiye semtin ufak barlarını doldurup, sokaklara taşar. Goodnight Hostel Lisbon’un hevesli personeli de her gün Bairro Alto semtine bar gezileri düzenleyerek konuklarının eğlenceden mahrum kalmasına izin vermez. Yani partiyi kaçırman için artık hiçbir neden yok!
Yakında pek çok plaj olduğundan, öğrenciler çok çeşitli açık hava aktivitelerine de katılma fırsatı bulur. Portekiz’de oldukça popüler bir spor olan sörf, havasız sınıflardan uzaklaşmak isteyen öğrenciler arasında da oldukça yaygındır. Dilersen Praia de Carcavelos’ta sörf dersleri alabilirsin (Portekiz üniversitelerinden bir öğrenci kimlik kartın varsa indirime hak kazanıyorsun). Eğer sörfün yeterince heyecan verici olmadığını düşünüyorsan, Lizbon’dan kırk dakikalık bir araba yolculuğuyla ulaşılabilen Praia do Guincho’da günü uçurtma sörfü yaparak da geçirebilirsin.
En uç noktada adrenalin patlaması yaşamak istersen, Arrábida’ya giderek kaya yürüyüşü, kayalıklardan atlama, halatla inme ve yüzme gibi aktiviteler içeren kıyı traversi de yapabilirsin.
Yola çıkmadan önce Lizbon şehir rehberi uygulamamız momondo places’i iPhone’una indirmeyi sakın unutma.
Viyana, Avusturya
Farklı köklerden bir araya gelmiş öğrenci nüfusu, kültürel zenginlikler ve düşük eğitim ücretleri, binlerce öğrenciyi Avrupa’nın en büyük tarihi zenginliklerinden birine sahip başkentine toplamaya fazlasıyla yetiyor.
Viyana, sanat dünyasının uluslararası liderlerinden biri olarak uzun bir geçmişe sahip ve şehirdeki kültürel etkinlikler sadece zenginlere de hitap etmiyor. Leopold Müzesi’nde öğrenci kimlik kartını göstererek sadece 30 TL’ye (€9) Klimt ve Schiele gibi ünlü Avusturyalı sanatçıların eserlerini görebilirsin. Eğer modern sanatlara ilgi duyuyorsan, Modern Sanatlar Müzesi’nde öğrenci girişinin sadece 25 TL (€7.50) olduğunu duymak seni memnun edebilir.
İster opera, oda müziği veya orkestra olsun, Viyana ziyareti müzikle dolu bir gece geçirmeden tamamlanmış sayılmaz. Viyana’daki öğrenciler klasik müziğin çok çeşitli dallarının keyfini çıkarma fırsatına sahip oluyor ve her ne kadar bunlar normalde pahalı aktiviteler arasında olsa da, öğrenciler oldukça ucuz biletler edinebiliyor. Pek çok yer sadece 10 TL’den (€3) başlayan ayakta biletler satıyor. Bu fırsatları yakalamak için öğrenci kimliğine ihtiyaç duymasan da çok önceden sıraya girmen gerekiyor.
Boston, Massachusetts, Amerika Birleşik Devletleri
Boston için ABD’nin öğrenci başkentidir desek yanılmış olmayız. Harvard ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) Boston’dadır ve şehirde uluslararası üniversiteler sıralamasında yer alan beş üniversite daha bulunur. Buradaki üniversiteler pek çok kulüp ve derneği bünyesinde barındırır, yani takvimini dolduracak okul dışı aktiviteler bulmakta hiç zorlanmayacaksın. Dışarıdan gelen öğrenciler için giriş ücretleri biraz zorluk çıkarabilse de, yerel öğrencilerle kaynaşabileceğin çeşitli yerler bulabilirsin. Harvard öğrencileriyle karaoke ve genel kültür yarışmaları yapmak için öğrenciler tarafından işletilen Queen’s Head Pub’a uğrayabilir, Berklee öğrencileriyle birlikte ücretsiz müzikle dolu bir gecenin keyfini çıkarabilir veya Pinnochio’s Pizza and Subs’ta MIT’in zehir gibi öğrencileriyle pizza yiyebilirsin.
Boston Red Sox, Boston Celtics ve Boston Bruins gibi büyük spor takımları sayesinde buradaki herkes destekleyecek bir takım buluyor. Maç günlerinde Boston Red Sox’ın evi olan Fenway bölgesine giderek spor barlarından birinde öğrencilerle birlikte vakit geçirebilirsin. Daha da iyisi, maçlardan birine bilet alarak heyecana ortak da olabilirsin. Hangi maçı izleyeceğin ve maçı nereden izleyeceğin konusunda çok seçici değilsen, ‘Sox Savers’ biletlerinin fiyatları $10’a kadar düşebiliyor. Bu biletleri herkes alabildiğinden önceden plan yapmayı unutma.
Varşova, Polonya
Son birkaç on yıldaki etkileyici ekonomik büyümesi sayesinde Varşova küresel bir araştırma ve geliştirme merkezi olarak kendine yer edinmeyi başardı ve yüksek seviyeli üniversiteleri sayesinde de bir öğrenci mıknatısı haline geldi.
Öğrenciler şehirdeki müzelere, sanat galerilerine, konserlere ve tiyatrolara oldukça ayrıcalıklı erişim şartlarına sahip. Şehrin geçmişini ayrıntılı bir şekilde sunan pek çok müze bulunuyor ve öğrenciler için harika giriş ücretleri sayesinde Polonya tarihini öğrenmek bir gereksinim halini alıyor. Polonyalı Musevilerin Tarihi Müzesi, Polonya’daki Musevilerin 1000 yıllık geçmişini belgelerle ortaya koyarken; Varşova Ayaklanması Müzesi de şehrin Nazi işgaline karşı ayaklanmasının tarihini anlatır.
Müze ziyaretlerinin arasında yerel öğrencilerle kaynaşmayı da ihmal etme. Varşova Üniversitesi yakınlarındaki Kawiarnia Kafka, öğrencilerin kafein ihtiyaçları için gittikleri uğrak yerlerden biridir. Burada öğrenci bütçesiyle oldukça rahat karın doyurulabiliyor. Şehrin sadece geleneksel Polonya yemekleri sunan kafeteryaları diyebileceğimiz “süt barları”, öğrenci nüfusu arasında oldukça popüler yerler. Kısa bir süre önce yenilenen Bar Prasowy’i deneyebilirsin. Son olarak da, hesaplı içkiler sunan 20 ufak barın serpildiği gözlerden uzak bir bölge olan Pawilony’e uğrama fırsatını da kaçırma. Biranı al ve muhabbete katıl!
Lyon, Fransa
Fransa’nın üçüncü büyük şehri Lyon, Paris için mükemmel bir alternatiftir. Biraz daha küçük bir şehir olsa da, Fransa’nın en iyi beşinci üniversitesiyle (Ecole Normale Supérieure de Lyon) birlikte, uluslararası saygınlığa sahip tam beş üniversiteye ev sahipliği yapar. Başkente göre daha hesaplı olduğunu ve daha iyi yemekler sunduğunu da söyleyebiliriz. Bunu öğrenciler de fark etmiş olacak ki, şehir her yıl 120.000 öğrenciyi ağırlar.
Her öğrencinin burada ilk fark edeceği şey yemeğin önemidir. Şehre dünyanın yemek başkenti kimliğini kazandıran öncü şef Paul Bocuse da Lyon merkezli olarak hizmet verir. Dilersen ünlü şefin yemeklerinde düzenli olarak kullandığı malzemelerin tadına Les Halles de Lyon-Paul Bocuse yiyecek pazarında bakabilirsin. Sanki sonsuz sayıda restorana sahip gibi görünen şehirde bir bouchon’a (geleneksel Lyon lokantaları) uğramayı sakın ihmal etme. Kremalı bir sosla birlikte servis edilen balık buğulama diyebileceğimiz quenelle yemeğini Chez Mounier’de deneyebilirsin.
Bir nehirden daha iyi bir şey var mı? Tabii ki iki nehir! Lyon’un iki nehri Rhône ve Soane, gerek rahatlatıcı içkiler, barbekü imkânı veya açık hava partileri olsun, öğrencileri kıyılarına çekmeyi çok iyi başarıyor. Güneş battığında partiye nehir kıyısına sıralanmış peniche’lerde (tekne barlar) devam edebilirsin. Le Sirius geç saatlere kadar açıktır ve pek çok canlı gösteriye ev sahipliği yapar.
Lund, İsveç
Lund, İsveç’in en eski şehirlerinden biridir ve Lund Üniversitesi’ne de ev sahipliği yapar. Kuzey Avrupa’nın en prestijli eğitim kurumlarından olan üniversitede şehrin nüfusunun yarısına denk gelen 41.000 öğrenci kayıtlıdır. Yani Lund’da ne zaman birini görsen, o kişinin öğrenci olma ihtimalinin %50 olduğunu düşünebilirsin.
Arnavut kaldırımlı sokaklar, eski öğrenci gelenekleri ve geçmişi 1600’lü yıllara dayanan üniversitesi sayesinde Lund tipik bir üniversite şehridir. Şehrin büyüklükten kaybettiklerini büyüsü ve karakteri ile kazandığını söyleyebiliriz. Öğretim yılı içerisinde uzun bir geçmişe sahip çeşitli geleneklere de rastlanır. Öğrenci tiyatro birlikleri olan spex’ler tarihi olaylara dayanan komedi ve müzikal oyunlar sahneler. 1831’de kurulan Lund Üniversitesi Erkek Ses Korosu, her yıl 1 Mayıs’ta ana üniversite binasının merdivenlerinde konser verir ve bu konser ulusal televizyondan da yayınlanır. Son olarak da, öğrenciler her yıl 30 Nisan’da Walpurgis Gecesi’ni kutlar. Kutlamalar günün erken saatlerinde Stadsparken’de çilekler ve şampanyalarla başlar, öğle saatlerinde barbekü ve içeceklerle devam eder ve tüm bu eğlencelerin sonunda akşam geleneksel şenlik ateşi yakılır.
Yakındaki Malmö’ye uçak bileti ara
Montréal, Kanada
Öğrenci olmak bolca boş zamanının ve tatilinin olacağı anlamına geliyor. Neyse ki, Montrealli öğrenciler takvim yılına yayılmış 90 harika şehir festivali sayesinde bu boş zamanı iyi değerlendirme fırsatı buluyor.
Şehrin belki de en ünlü festivali her yıl temmuzda düzenlenen Festival International de Jazz de Montréal’dir. Oldukça dolu geçen bu 10 günlük etkinlik dünyanın en büyük caz festivalidir: 10 açık hava sahnesinde ve 10 kapalı konser salonunda düzenlenen tam 650 konser! Eğer caz sana pek hitap etmiyorsa, pop müzikten (POP Montréal) blues’a (FestiBlues) ve elektronik müziğe (MUTEK) sayısız festival daha bulabilirsin.
Film tutkunları da burada kendini evinde hissedecek: Montréal Film Festivali hem tanınmış hem de ilk kez film işine atılmış yapımcıların eserlerini film severlerle buluşturuyor. Kahkahaya özlem duyanlar ise dünyanın en büyük komedi festivali Just for Laughs’a katılmayı düşünebilir. Biraz daha tuhafa kaçan festivaller arasından seçtiklerimiz ise: Kruvasan Festivali, Jane’s Walks, Anarşist Kitap Fuarı ve Festival Phénomena.
Heidelberg, Almanya
Almanya’nın geçmişi 1386’ya dek uzanan en eski üniversitesine ev sahipliği yapan Heidelberg, 2. Dünya Savaşı sırasında pek çok Alman şehrini vuran yıkımdan kurtulan ender yerlerden biridir. Ülkenin en iyi korunmuş mimari eserlerinden bazılarını bu şehirde bulabilirsin. Şehir nüfusunun neredeyse %40’ını buradaki altı üniversitede okuyan öğrenciler oluşturur.
Neckar Nehri çevresine inşa edilmiş Heidelberg; kaleleri, dar sokakları, sıra sıra yeşil tepeleri ve huzurlu parklarıyla zaman içerisinde pek çok yazar ve filozofu etkiledi ve esin kaynağı oldu. İki kilometrelik bir yokuş olan Philosophenweg’i (Filozofların Yolu) kullanarak şehrin tarihi bölgelerini dolaşabilirsin. Tepeye ulaştığında şehrin ve kale kalıntılarının büyüleyici manzarası seni bekliyor olacak.
Yürüyüş aralarında Heidelberg’teki sayısız kafeden birine oturarak soluklanma şansını kaçırma. Burada yaratılmış ünlü ‘öğrenci öpücüğü’ (Studentenkuss) adlı çikolatalı şekerlemeyi Café Knösel’de deneyebilirsin.
Yakındaki Frankfurt’a uçak bileti ara
Melbourne, Avustralya
Sidney’i tamamen unut! Avustralya’nın havalı gençlerini bulacağın yer, Avustralya’nın en büyük ikinci şehri Melbourne’dur. Hareketli kültürel ortamı, güneşli havası ve iki adımlık mesafedeki plajlarıyla, o her zaman öğrenim görmeyi hayal ettiğin yer burası olabilir.
Hesaplı akşam yemekleri burada yepyeni bir boyuta kavuşuyor: yemeğine eşlik edecek içeceğini getirebildiğin restoranlar buradaki öğrencilerin gözdesi. İtalyan lokantası Tiamo da kendi şarabını getirebileceğin o harika yerlerden biri.
Öğrenciler bohem Fitzroy bölgesinde dolaşmaya da bayılıyor. Hunter Gatherer’daki geri dönüştürülmüş moda ürünlerine göz atabilir, Rose Street’teki sokak sanatı eserlerinin fotoğraflarını çekebilir ve günü Perseverance’ta buz gibi bir bira içerek noktalayabilirsin.
Dundee, İskoçya, Birleşik Krallık
İskoçya’nın doğu kıyısında yer alan Dundee, topluluk odaklı olması, ultra modern bir üniversite kampüsüne sahip olması ve İskoçya’nın en güneşli şehri olarak anılmasını sağlayan ılıman iklimiyle öğrencileri kendine çekiyor. Eğer tatil anlayışın manzaralı yürüyüş patikalarının tadını çıkarmaksa tepeler, vadiler ve kumsallarla çevrili bu şehir tam sana göre bir yer.
Angus kıyı şeridine uğrarsan, tarihi golf kasabası Carnoustie’de gizli kalmış golf yeteneklerini ortaya çıkarma fırsatı bulabilirsin. İskoçlar 16. yüzyılın başlarından beri burada golf oynuyor. Kıyı boyunca dolaşırken füme mezgit balığıyla ünlü Arbroath’tan da geçeceksin. Biraz daha ileride de 50.000 göçmen kuşa ev sahipliği yapan bir ırmak ağzı olan Montrose Havzası yer alıyor.
Angus Vadileri’nde yürüyüş yaparken arazinin gözünün önünde değiştiğine de şahit olacaksın: Her biri farklı bir karakteristiğe sahip altı vadiyi görmek için Strathmore’un çiftlik alanlarından geçecek, bozkırlarla karşılaşacak, heybetli Highland dağlarını görme fırsatı bulacaksın.
Madrid, İspanya
İspanya’nın en hayat dolu şehirlerinden Madrid, uluslararası öğrencilerin en çok rağbet ettiği şehirlerdendir ve bunun nedenini anlamak hiç de zor değil.
Şehir adeta güneşin batışıyla hayat bulur ve gece de hiç bitmeyecek gibi uzundur. Gecene lezzetli ve ucuz tapaslarıyla ünlü El Tigre’de geç bir akşam yemeği yiyerek başlayabilirsin. Öğrencilerin favori mekânlarından Las Cuevas de Sesamo’da sangria içerek bu partiyle dolu İspanyol gecene devam edebilirsin. Öğrencilerin uğrak mekânlarından bir diğeri de Universidad Complutense’nin yakınlarında yer alan Bar Campus’tür. Kitaplardan uzaklaşmak için burada toplanan öğrenciler rekabetçi bir karaoke gecesi yaşar. Madrid, dans pistinin tozunu atmak isteyenleri hayal kırıklığına uğratmayacak pek çok gece kulübüne de sahiptir: Ibiza tarzındaki dev Kapital ve bir 19. yüzyıl tiyatrosunda hizmet veren Joy Eslava bunlardan sadece ikisi.