En bisiklet dostu şehirler için geri sayımımız devam ediyor! Bir kentsel tasarım ve iletişim danışmanlığı girişimi olan Copenhagenize’dan şehir planlamacılarının, antropologların ve bisiklet tutkunlarının uzman analizlerini kullandığımız bu listede yer alan şehirler belki tekerleği yeniden icat etmiyorlar ama şehir halkını ve turistleri dışarı çıkmaya, bisiklete atlamaya ve pedallara asılmaya teşvik ediyorlar!
20-11. sıradaki şehirleri kaçırdın mı? Hemen U dönüşü yap ve onlara buradan göz at.
10. Sevilla, İspanya
Bu güney Endülüs mücevherini en iyi şekilde keşfedebilmek için Sevilla’nın yeşil bisiklet şeritlerini kullanabilirsin. Plaza de España’nın kanallarının başında birkaç resim çektikten sonra, Guadalquivir Nehri boyunca devam eden iki şeritli bisiklet yoluna gir ve Sevilla’nın sunduğu huzurun keyfini çıkar.
Yanından geçerken fark etmemenin imkânsız olduğu görkemli Torre Del Oro’da biraz vakit geçirdikten sonra, Royal Alcazar’ın yolunu tutmaya artık hazırsın. UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak kabul edilen bu yer, 1300’lü yıllardan kalma mimarisi ve karmaşık motifleriyle aklını başından alacak. Sevilla’nın güzelliklerini keşfetmeye daha yeni başladığını söylemiş miydik?
9. Anvers, Belçika
Modası, elmasları ve sanat eserleriyle ünlü Flaman şehri Anvers bisiklet konusunda da çok iddialı! Belediye Binası ve Brabo Çeşmesi’nin bulunduğu Orta Çağ’dan kalma Grote Markt (Büyük Pazar Meydanı) ve ultra modern MAS müzesi gibi etkileyici binalar sayesinde şehrin tarihine tanıklık edebilirsin. 1800’lerdeki başarısıyla şehrin ekonomik gururu sayılabilecek bir liman olan ve son zamanlarda daha sosyetik bir çehreye bürünen Het Eilandje semtini bisikletle gezme şansını kaçırma. Bisikletle şehir merkezine dönerken, Meryem Ana Katedrali’ne uğrayıp devasa Rubens şaheserlerine göz atmazsan pişman olabilirsin. Sonrasında da, yeterince bira, Belçika usulü patates kızartması ve çikolata ile enerji depolayıp, sonsuza kadar sürecek bir hatıra almak için elmas semtine uğrayabilirsin. Para harcamayı sevsen de sevmesen de, ara sokakların ve bisiklete binen Ortodoks Yahudilerin arkadaşlığından hoşlanacağına eminiz.
8. Bordeaux, Fransa
İyi bisiklet sürme imkânları, görülecek güzel yerler ve iyi şaraba sahip bir Fransız şehri arıyorsan Bordeaux’yu kaçırmamalısın. Yeni tramvay ağının sayesinde, şehir daha sakin bir trafiğe sahip ve bu da, özellikle de şehrin bisiklet paylaşma sistemi VCub’ı kullanıyorsan, şehirde bisikletle bir yerden bir yere gitmeyi oldukça kolaylaştırıyor.
Fransa’nın en bisiklet dostu şehirlerinden birini iki tekerlek üzerinde keşfederek göreceklerinin arasında; Garonne kıyıları, Miroir d’Eau çeşmesinin sunduğu büyüleyici yansımalar ve sanatın tarihi mirasla buluştuğu, hayaletli bir havaya sahip Denizaltı Üssü bulunuyor.
Eğer şarap tutkun sınır tanımıyorsa doğru yere geldin. The Ecole des Vins’den edindiğin bilgiler sayesinde, Bordelais bölgesindeki pek çok üzüm bağından birini ziyaret ederken kendini bir şarap uzmanı gibi hissedeceksin. Alkol aldıktan sonra bisiklet kullanmayacağına güvenimiz tam!
7. Nantes, Fransa
Bulvarların merkezine konulmuş geniş bisiklet şeritleri sayesinde Nantes’ı bisikletle keşfetmek büyük bir keyif. Cours des 50 Otages caddesinde bisikletini sürerken kendini kral gibi hissedeceksin; 18. yüzyıldan kalma semti geçtikten sonra sola sapmak zorunda kalacak ama sonunda kendini Château des Ducs de Bretagne’a çekilmekten alamayacaksın.
Erdre Nehri’ni takip edersen, eskiden LU bisküvilerinin fabrikası olan ama günümüzde kültürel etkinlikler düzenlenen ve içinde bir de hamam bulunan Lieu Unique’e göz atmak isteyebilirsin.
Loire’nin diğer yakasındaki île de Nantes’ta, bisikletini dev mekanik hayvanlar sergisi/parkı diyebileceğimiz Machines de l’île’in fantastik dünyasına sürme şansına sahipsin. Ahşap dev file binerken bisikletini bir süreliğine de olsa unutacağına emin olabilirsin.
6. Malmö, İsveç
Şehir içinde bisiklet kullanma imkânları konusunda lider olan Kopenhag’la arasında sadece Öresund Boğazı bulunan Malmö, komşusunun başarısından faydalanarak İsveç’in bisiklet lideri şehri olmasa bir sürpriz olurdu herhalde. Kışın Scaniaparken’de plaj kenarında bisiklete binmek ciğerlerini muhteşem deniz havasıyla dolduracaktır ve o çok ihtiyaç duyduğun güneşi de Scaniabadet’in basamaklarında otururken üzerinde hissedebilirsin.
Canın balık mı çekti? Bisikletine atlayarak, Malmöhus Slott kalesine doğru yola çık ve balıkçı kulübelerinde o gün tutulan balıkların sergilendiği Fiskehoddorna’da kısa bir mola ver. Dilersen Södergatan gibi yaya caddelerinde bisikletini park ederek Solde Kafferosteri’de sıcak bir kahveyle içini ısıtabilir ve vitrinlere bakmak için gezinebilirsin. Kahve, bisiklet ve deniz havası – bundan iyisi can sağlığı!
5. Eindhoven, Hollanda
Eindhoven gerçekten de bisikletçiler için en iyisini düşünmeye çalışıyor ve en bisiklet dostu şehirlerden biri olarak yerini de hak ediyor. Bunun en belirgin örneklerinden biri de, tehlikeli “araç kapısı mesafesine” sahip bisiklet şeritlerinin düzenlenerek bisikletçilere güvenli bir alan sağlanmasıdır. Hovenring üst döner kavşağının kuşbakışı görüntüsü de bisikletin şehirde hak ettiği yeri bulduğunun en önemli simgelerinden biri.
Bisikletine gece binmeyi düşünüyorsan, doğuya yönelerek gözlerini dört açmanı sağlayacak bir rüyaya şahit olabilirsin: Tıpkı yıldızlı bir gece gibi ışıl ışıl parıldayan taşlara sahip eşsiz Van Gogh Roosegaarde bisiklet yolu sayesinde Van Gogh’un Yıldızlı Gece eseri yepyeni bir boyuta kavuşuyor.
4. Strasbourg, Fransa
Strasbourg şehri, şehir merkezindeki araba yoğunluğunu azaltmak için sayısız bisiklet şeridi açtı ve etkili bir bisiklet kiralama sistemi kurdu. Zaman içinde bir yolculuk yapmak için, bir Vélhop kiralayıp, Strasbourg’un UNESCO Dünya Mirası Alanları arasında bulunan tarihi merkezi Grande Ile’de bisikletini sürebilirsin. Petite France mahallesinin hoş evleri seni büyüleyecektir ama hemen bisikletini bırakma, çünkü daha Strasbourg’da yapacakların var: baş döndürücü Strasbourg Katedrali ile katedralin olağanüstü Astronomik saatini görmeyi unutma ve saat 12:30’daki gösterisini de sakın kaçırma.
Tam bir tabirle Fransa’nın Almanya’ya açılan kapısında bulunduğundan, Piste des Forts bisiklet yolu üzerinde günlük bir geziye çıkarak komşuyu ziyaret edebilir ve bir yandan da harika orman havasının keyfini çıkarabilirsin.
3. Utrecht, Hollanda
Amsterdam’ı yeterince gördükten sonra 2016 için favori Avrupa şehir kaçamağı şehirlerimizden Utrecht’e bir şans ver. Yoğun saatlerde bisikletçilerin mükemmel bir koreografiye sahip danslarını izleyebilir veya Utrecht’te kendi turunu düzenleyerek bu organize kaosun bir parçası olabilirsin.
Taş döşeli Zadelstraat Caddesi’nin ucunda adeta bir ok gibi yol gösteren Domtoren’i (Dom Kulesi) takip ederek şehrin tarihi kalbini keşfedebilir veya sokak seviyesinin altındaki Oudegracht gezinti yerinde yeni açılan Beers & Barrels’ta Utrecht Strong Ale birasının tadına bakabilirsin. Dünyanın en büyük bisiklet garajı da, Utrecht’in gittikçe artan bisiklet sayısı nedeniyle yakında günışığına çıkacak. 12.500 bisikletin park edilebildiği bu garaj, bıkkın (veya esprili) bisikletçilerin sıkıla sıkıla (veya ironiyle) “buraya bisiklet park etmek yasak” tabelalarının altına bıraktığı bisikletlere bir çözüm olacaktır!
Yakındaki Amsterdam’a uçuş ara
2. Amsterdam, Hollanda
Amsterdam düz coğrafyası ve 400 kilometrelik bisiklet şeritleriyle şehir içinde bisiklete binmek için ideal bir yer. Fietsflat bisiklet garajını dolduran bisiklet denizine bir göz atmak bile yanında pedal çeviren kaç kişinin olacağına dair bir fikir veriyor olmalı. Şehrin bisiklet dostlarını tarihi kanalların kıyılarında veya Museumplein’ın çimenlerinde, yanlarında sadık binekleriyle birlikte güneşlenirken görebilirsin.
Sakin bir bisiklet gezintisi istiyorsan, ana caddede bisikletlerine binen şehir halkını arkanda bırak ve Nieuwmarket Meydanı’ndan saparak, şehre adını veren Amstel Nehri’ne yönel. “Sıska Köprü” olarak tercüme edilebilecek Magere Bridge’den dalgaları ve suda akan hayatı izleyebilirsin. Güneş batıp da köprünün küçük sarı lambaları yandığında, De Pijp semtinin derinliklerine dalarak, her bardakta yerel bir mutluluk servis eden Mash veya Boelen & Boelen gibi barlar da bulabilirsin.
Amsterdam’ı her yönüyle tanımak ister misin? Yerel ipuçları için ücretsiz ve çevrimdışı momondo places Amsterdam şehir rehberimizi indirebilirsin.
1. Kopenhag, Danimarka
Diğer tüm bisiklet dostu şehirleri geride bırakarak tahta oturan dünyanın en bisiklet dostu şehri, Copenhagenize Bisiklet İndeksi’nde de belirtildiği gibi Kopenhag’dır.
Çalışan ve eğitim gören nüfusunun neredeyse yarısının ulaşım yöntemi olarak bisikleti kullandığı bir şehirde, şehrin de halkının ihtiyaçlarına göre evrim geçirmesi son derece doğal bir durum. Burada yapacağın ilk şey bir bisiklet kiralamak… Bisikletini sosyal bir girişim olan ve kullanılmış bisikletleri toplayarak fakir Afrika topluluklarına gönderen Baisikeli gibi bir yerden edindikten sonra, modern güney limanından Amager’in yabani arazilerine doğru uzanan Cykelslangen (Bisiklet Yılanı) üzerinde bisikletini sürmeye hazırsın.
Biraz deneyim kazanıp korkusuz bir bisikletçi olduktan sonra, hayat dolu Nørrebro semtinin sokakları artık seni bekliyor. Nørrebrogade caddesinde bisiklet trafiği en üst düzeye ulaşır – cesaretin varsa sen de iki tekerlek üzerinde yolculuk eden Danimarkalıların arasına karışabilirsin. Eğer biraz mola vermek istiyorsan, Nørrebroruten (Den Gronne Sti olarak da biliniyor) bisiklet yoluna kendini atarak, Superkilen konsept parkından şehrin batısındaki gösterişli Frederiksberg’e doğru yola çık. Yalnız değil misin? Tüm şehirde sürebileceğin havalı bir aile veya kargo bisikleti edinmen de mümkün.
Daha fazla ipucu ister misin? Şehrin yerlilerinden 200’ü aşkın öneri içeren momondo places Kopenhag şehir rehberini indirebilirsin.