Herhangi bir macerayı planlarken yaşanan ilk zorluk, adeta tüm dünya seni çağırdığından gideceğin yeri seçmektir. Ne kadar korkusuz olsan da, bisikletle ilk tatilin muhtemelen seni Kırgızistan’ın tenha dağ yollarına götürmeyecek ama yine de deneyim eksikliğine rağmen atılabileceğin bir sürü macera seni bekliyor. Bisikletle seyahat sadece çok zinde ve cesur olanlara mahsus değil, bunu herkes yapabilir. Bu basit adımları takip ederek pedal çevirmeye başlayabilirsin.
Başlangıç noktasını seç
Plan yap ama tekerleklerinin seni planladığın rotadan uzaklaştırmasına da izin ver ki böyle manzaraları yakalama şansın olsun
İstediklerinin bir listesini yap ve kendine birkaç soru sor: şehir mi vahşi doğa mı? Sürüş zor mu kolay mı olsun? Sıcak mı soğuk mu? Birkaç öncelik belirleyip seçenekleri daralttığında bir başlangıç noktası seç ve oradan nereye gidebileceğini planlamaya başla.
Diğer alternatiflerin de şunlar olabilir: bir yere uçup sonra eve bisikletle dönmek veya bir tutkunla ilgili seyahat seçmek – örneğin Güney Fransa’nın üzüm bağları boyunca bir tadım gezisine çıkmak veya Ohio’dan Ontario’ya giden Underground Railroad rotasında bisiklet sürmek gibi.
Sadece kısa bir seyahate yetecek kadar vaktin varsa, bisiklet turunu havalimanında sona erecek şekilde planlarsan eve kolayca gidebilirsin ama yolculuk konusunda katı planlar yapma. Dışarıda olmanın ve arada bir yollarda kaybolmanın keyfini çıkar. İngiliz bisiklet maceracısı Alastair Humphreys’in sözleriyle: “Sadece git”. Çünkü yavaş seyahatin en güzel türünü yapıyorsun.
Vahşi doğada kamp, kredi kartı turu veya doğaçlama yapmak
En güzel manzarayı bulup çadırını kur
Artık nereye gittiğini biliyorsun ama nerede geceleyeceksin? Farklı ülkeler, bisikletle farklı türde tatiller sunuyor. İskoçya, İskandinavya ve diğer birkaç Avrupa ülkesindeki gezginler “gezinme özgürlüğü” yasasından yararlanıyor; yani, o yerin kurallarına uyduğun sürece dilediğin neredeyse her yere (plajlar, kayalıklar, ormanlar) çadır kurabilirsin. Kurallar ülkeden ülkeye biraz değişebildiğinden, gitmeden önce kontrol etmende fayda var.
Diğer yerlerde ise özgürce kamp yapmak teknik olarak mümkün değil. Huysuz bir çiftçi tarafından kovulmak istemiyorsan belirlenmiş kamp alanlarına bağlı kalmalısın. Bu tür alanları karavancıların popüler olduğu ülkelerde kolayca bulabilirsin ve fiyatlar da sadece çadır kuran kampçılar için genellikle ucuzdur.
Eğer sıcak duşları ve yumuşak yorganları tercih ediyorsan, yanına az eşya alıp kredi kartından faydalanabileceğin bir tura çıkabilirsin. Bolca kullanılan rotalarda yorgun bisikletçiler için hosteller ve pansiyonlar bulunur. Eğer para harcamaksızın konfor istiyorsan, tura çıkmış bisikletçilere evini açacak ev sahipleri bulabileceğin bir yer olan Warmshowers’a da göz atabilirsin.
Gardırobunu yanında taşıma
Yanına fazla eşya alma – bacakların buna minnettar olacak!
Uzun bir tatilin sonunda valizini açtığında, o kadar gün sadece üç kıyafetini giymiş olduğunu fark etmek kadar rahatsız edici bir şey yoktur. Bisikletle seyahatlerde, özellikle kıyafetlerini, yiyeceklerini ve yatağını yanında taşıyorken, ihtiyaç duymadığın şeyleri evde bırakmak kesinlikle çok önemlidir.
İster üç hafta ister üç aylık bisiklet turu yap, muhtemelen her gün aynı rahat bisiklet kıyafetlerini giyeceksin. Eşyalarını derelerde, kamp alanlarında, kamyon duraklarındaki tuvalet lavabolarında yıkayıp, çantana tutturarak kurutabilirsin. Havanın bozması ihtimaline karşı su geçirmez kıyafetlerini yanındaki eşyalarının en üstünde bulundurabilir ve böylece ihtiyaç duyduğun anda kolayca erişerek üstüne giyebilirsin.
Eğer kamp yapacaksan birkaç kat kıyafetten daha fazlasına ihtiyacın olacak. İyi bir gece uykusu için sıcak tutan bir uyku tulumu ve pamuk dolgulu bir mat çok önemlidir.
Yine de, bisiklet turu yapmak için yanlış veya doğru bir yol diye bir ayrım yok. Çantanda olanları gideceğin yer ve kişisel tercihlerin belirleyecek. Eğer yanına fazladan birkaç tişört almadan yapamayacağını düşünüyorsan onları da çantana atabilirsin.
Bisikletini tanı
Ne kadar kalabalık o kadar iyi – tandem bisikletler bisikletli tatiline tüm aileni getirebilmeni sağlar
Himalayalardaki bir dağ geçidinin ortasındayken jant tellerinden birkaçını kırdığında ve en yakındaki bisikletçi de geçtiğin bir önceki ülkede olduğunda bir şeyleri nasıl tamir edeceğini bilmen çok önemli.
Eğer bisiklet bilgin zayıfsa dünya hala bisiklet jantı, jant teli, nipel gibi konuları profesyonellere bırakabileceğin ülkelerle dolu. Örneğin, Hollanda veya Danimarka gibi ülkelerden geçerken her kasabada bir bisikletçi bulabilirsin ve sadece delikleri nasıl tamir edeceğini ve iç lastiği nasıl değiştireceğini bilmen tatilin süresince yeterli olur.
Yanına neler alacağına karar vermen gibi, kullanacağın bisiklet de yolculuğuna, tercihlerine ve bütçene bağlı olarak değişir. Çok yük taşıması ve her arazi türünde iyi bir şekilde kullanılabilmesi için tasarlanan ve uzun mesafeli tur bisikleti olarak bilinen bisikletli turlara özel birkaç model bulunuyor. Bunlara ek olarak da hafif tur bisikletleri, dağ bisikletleri, hibritler, yatay (recumbent) bisikletler, kargo bisikletleri ve hatta tandem bisikletler gibi modeller bulunuyor. Eğer bir bisiklete bagaj rafı monte edebiliyorsan doğru yoldasın demektir.
Kendine zaman tanı
Filozof Martin Buber’in sözleriyle, “Tüm yolculuklar, yolcunun haberinin olmadığı gizli mekanlar barındırır”. Seyahatini planlarken bunu aklından çıkarmamalısın. Bisikletli turların özünde, olayları akışına bırakmak ve her konuda –hava, arazi, yolda tanıştığın insanlar – olasılıklara açık olmak vardır. Varacağın yere acele edip yolda göreceğin güzellikleri kaçırmaman için kendine yeterince zaman tanımalısın.
Planlamaya başla
Temel konuları aradan çıkardığına göre, işte pedalları çevirmeye başlayabileceğin dört bisiklet turu rotası. İster bir dağ tırmanma görevi ister kültürle dolu bir gezi peşinde ol, burada sana göre bir bisiklet turu bulabilirsin.
Londra’dan Paris’e, Birleşik Krallık ve Fransa
Yolunu biraz uzatmaya ne dersin? Bisikletle Normandiya’daki Mont Saint-Michel’e gidebilirsin
İki büyük Avrupa başkentinde başlayan ve biten Londra – Paris rotası, ilk kez bisiklet turuna çıkacak herkes için harika bir seçim. Burası yol üzerinde bisiklet dostu konaklama ve yeme içme imkânları sunan çok kullanılan bir rota.
Klasik rota için, Londra’dan güneye giderek Kent ve Sussex’in sıra sıra tepelerinin arasından geçmeli ve Dieppe’ye dört saatlik feribot yolculuğu yapmalısın. Geleneksel Normandiya gîte evlerinden (kiralık tatil evi) birinde o çok hak ettiğin dinlenmenin ardından, çantanı baget ekmeklerle ve Boursin peyniriyle doldurup hayat dolu kanola tarlalarının arasında yol almaya hazırsın. Kanalın iki tarafında da birkaç büyük tırmanışla karşılaşacaksın ama baş döndürücü manzaraların vaadi her şeyin üstesinden gelmeni sağlayacak. Allez allez!
Bornholm, Danimarka
Bornholm’un kırsal kasabalarının büyüsüne kim karşı koyabilir ki?
Danimarka’nın Bornholm adası sakin turlar için mükemmel bir yer. Køge (Danimarka) veya Ystad’tan (İsveç) adanın en büyük semti Rønne’a giden feribotlara binerek, Baltık Denizi’nin bu küçük kırsal köşesinde hayatın nasıl olduğunu kendi gözlerinle görebilirsin.
Bornholm, küçük boyutuna rağmen, harikulade kumsallarından kır çiçekleriyle dolu inişli çıkışlı çayırlarına uzanan 250km’nin üzerinde bisiklet yolu sunuyor. Adanın bütün çevresini geziyor olmanın verdiği memnuniyetin de etkisiyle, Bornholm’un 105 km’lik sahil rotası içlerinden en sevileni. Yolun üzerinde kayalıklar, plajlar, ormanlar, tarlalar ve hatta sanat galerileri, müzeler ve İskandinavya’nın en büyük Orta Çağ kalesiyle karşılaşacaksın. Bisiklet yollarının büyük bölümü ana yoldan ayrı tutulduğundan, rüzgârı saçlarında hissederek kaygısızca bisiklete binmek için mükemmel bir yer.
Lofoten Adaları, Norveç
Kartpostallardakileri andıran balıkçılık kasabalarında mola vererek manzaranın tadını çıkar
Turkuaz mavisi sular, görkemli dağlar ve hoş balıkçılık kasabaları mı arıyorsun? Norveç’in batı sahilinde, Kutup Dairesi’nin üzerinde, bir dizi dağlık adanın tıpkı bir ejderhanın kuyruğu gibi Kuzey Denizi’nin üzerinde sıra sıra yükseldiği Lofoten Adaları’nı bulabilirsin. Buraya yazın gelirsen, İskandinavya’nın sunduğu en muhteşem manzaralardan bazılarının eşliğinde, 24 saat günışığının altında bisiklete binebilirsin. Bodø’dan kalkarak takımadanın en ucundaki Moskenes’e giden feribotlara atla ve gökyüzüne yükselen tepelerin manzarası eşliğinde yüz yıllık balıkçılık kulübelerinde konaklayarak ana adaya giden yolu takip et.
Great Divide, ABD ve Kanada
Great Divide Dağ Bisikleti Rotası sayısız harika manzara sunuyor ve bunlardan biri de Colorado’daki Crested Butte zirvesi
Kendini çok azimli mi hissediyorsun? “Bilindik yolların dışına çıkma” işini Kanada’nın Banff kasabasından başlayarak ABD’deki New Mexico’ya kadar uzanan 4.500 km’lik Great Divide rotası kadar iyi başaran bir yer yok. Yolculuğun yaklaşık %90’lık bölümü toprak yollarda, dağ yamaçlarında, nehirlerin üzerinde, sık ormanların arasında ve tozlu patikalarda geçiyor ve tırmanılan 61.000 km ise Everest’e neredeyse yedi kere tırmanmaya denk geliyor. Yanına az eşya al, dağ bisikletini tercih et, yola yaz aylarında çık ve kendini vahşi bir açık hava macerasına hazırla.
