Bu yaz kalabalıklardan uzaklaş ve herkesin bilmediği ilginç bir yere git. Dünyanın en yüksek rakımlı başkentinden sörfçüler tarafından tercih edilen gizli saklı bir adaya, en iyi yurtdışı tatil önerilerini yazımızda bulabilirsin.
Parga, Yunanistan

Rengarenk Parga evleri
İyon denizinin saklı bir köşesindeki Parga, Yunan Tanrıları’yla yarışacak güzellikte. Çamlı uçurumlar bir amfi tiyatro gibi dağın yamacına dizilmiş rengarenk evleriyle iç içe. Arnavut kaldırımlı sokaklarındaki minik el sanatları butikleri ve pazarları seramik ürünler, antikalar ve nefis yiyeceklerle dolu.
Geleneksel yemekler için Tzimaz restoranda, ballı tatlılar içinse Motley Coffeesweet’te mola verebilirsin. Yavaş yavaş arka sokakları keşfettikten sonra, güneşli Valtos plajında dinlenebilir, Ali Paşa kalesinin kalıntılarına tırmanabilir ve feribotla Korfu ve Paxos’a geçerek kısa bir gezinti yapabilirsin.
Daha fazla bilgi edin: Yunan adaları tatili: Rüya gibi 8 Yunan adasında yaz tatili
Sevilla, İspanya

Sevilla’daki Metropol Parasol’un yürüme yollarında fotoğraf çek
Flamenko ve boğa güreşi ile tanınan bu zengin kültürlü Endülüs başkenti tam bir yaz güzeli. Dünyanın en büyüklerinden biri olan büyüleyici gotik katedraliyle ünlü tarihi merkezinin derinliklerine tramvay ve bisikletle gidebilirsin. Alcazar kraliyet sarayı gibi barok harikalar Müdeccen sanatının inceliklerini sergilerken 12. yüzyıl yapımı Giralda Çan Kulesi gibi simgeler kentin dini köklerini yansıtıyor. Metropol Parasol’un yürüme yollarında fotoğraf çekebilir, Soho Benita’da alışveriş yapabilir ve Barrio Santa Cruz’un dolambaçlı sokaklarında dolaşabilirsin. Bir flamenko şovunda alkış tutmadan veya Sevilla FC taraftarlarının tezahüratlarına tanıklık etmeden önce şehrin harika barlarını keşfet. Şehrin hemen yakınındaki Italica arkeolojik alanını gezmeye vakit ayırmayı unutma.
Koblenz, Almanya

Almanya’daki Koblenz, oldukça güzel bir şehir ve mükemmel bir yurtdışı tatil seçeneği
Ren ve Moselle nehirlerinin birleştiği noktada bulunan Koblenz, şatolar ve kalelerle dolu 2000 yıllık tarihi bir şehir. Stolzenfels Şatosu’nu ve Electoral Palace’ı mutlaka görmelisin. Ehrenbreitstein Kalesi ise bu antik kentin Eski Şehir’inin ve nehir kıyısının olağanüstü panoramik bir manzarasını sunuyor. İki nehrin buluştuğu nokta olan heykelle süslenmiş Deutsches Eck’in fotoğrafını çekebilir, Askeri Müze’yi keşfe çıkabilir ve muhteşem Herz Jesu Kilisesi’ne hayran kalabilirsin. Neoklasik Koblenz Tiyatrosu’nda şık giyimli tiyatro meraklıları, KuFa Culture Factory’de ise oyunlar ve canlı müzik var. Ren’de bir tekne turuna katılmalı ve bölgenin ünlü keskin beyaz şaraplarını tatmalısın.
Andorra La Vella, Andorra

Pireneler’deki güzellik Andorra La Vella
Pireneler’in tepesinde konumlanan Andorra’nın nostaljik görünümlü başkenti, gümrüksüz bir alışveriş merkezidir. Şehir iki kısma ayrılmış: ticari kuzey kısım ve tarihi güney ve batı mahalleleri. Sant Esteve ve Sant Andreu kiliseleri gibi 12. yüzyıl harikalarını ziyaret edebilirsin. Ardından, Casa de la Vall’ı gezebilir, Orta Çağ’dan kalma Margineda Köprüsü’nün üzerinde yürüyebilir ve kent meydanında piknik yapabilirsin. Giysi ve elektronik mağazalarındaki indirimlere göz attıktan sonra Caldea’daki saunada yorgunluk at. Kenti çevreleyen “Yeşil Halka” orman; çiftlik, meyve bahçesi ve tarihi Roma kalıntılarından geçen yollarla dolu bir doğal koruma alanıdır.
Lund, İsveç

İsveç’in en eski ikinci şehri Lund’un sokaklarında dolaş© michailpavlidis
İsveç’in güneyindeki şehir, çarpıcı Lund Katedrali ve kentin can damarı olan ünlü Lund Üniversitesi’yle tanınan Orta Çağ’dan kalma bir cazibe merkezi. Rahat ve sevimli şehir Arnavut kaldırımlı sokaklar, hoş kafeler ve renkli evlerle dolu. Katedralde günde iki kez gerçekleşen saat gösterisini izleyip dinleyebilir, 11. yüzyıldan kalma Drotten Kilisesi Kalıntıları’nı keşfedebilir ve IKEA’nın sahibi tarafından kurulan Ingvar Kamprad Tasarım Merkezi’ni gezebilirsin. Şehirde çok sayıda müze ve galeri var, sahne sanatları ise büyük bir öğrenci nüfusu tarafından takip ediliyor. Harika Botanik Bahçeleri öğleden sonranı ayırmana değer. Gece hayatı öğrenci odaklı ama Bishops Arms pub veya Cafe Ariman’ı deneyebilirsin.
Santa Fe, NM, ABD

Santa Fe’deki St Francis Katedrali’ni mutlaka görmelisin© rash_appaiah
Sangre de Cristo dağlarının eteklerindeki Santa Fe, vahşi batının cazibesini hareketli bir sanat ortamıyla birleştiriyor. Bir meydanın etrafına kurulmuş olan yürümeye uygun şehir merkezi her zaman canlı. Birden çok müze gezmek istersen Museum Hill’in sunduğu fırsatlara bakabilir, George O’Keeffe Müzesi’ni gezebilir ve St Francis Katedrali, Loretto Şapeli ve Santuario de Guadalupe gibi görkemli yapıları ziyaret edebilirsin. Santa Fe Operası’nın açık hava performanslarından birini izleyebilir, Kızılderili sanat ve el sanatları alışverişi yapabilir ve Canyon Road’daki sanat eserlerine göz atabilirsin. Şehirde yıl boyunca birçok yemek, film, müzik ve kültür festivali düzenleniyor.
Sumba Adası, Endonezya

Kenara çekil Bali, Sumba Adası geldi © mayawati_the_dreamer
Şimdiye kadar daha çok sörfçüler tarafından tercih edilen Sumba Adası, yavaş yavaş ünlü kardeşi Bali’den gezginleri kendine çekmeye başlıyor. Gür ve tropikal adada yemyeşil bir yağmur ormanı, berrak şelaleler ve mükemmel sörf plajları var. Yurtdışında tatile gidilecek yerler arasında adı geçmeye başlayan adada turistik altyapı yeni yeni gelişiyor, asfaltlı yollar bile nadir. Bu nedenle ada, suyun diğer tarafındaki Kuta ve Ubud gibi turizm merkezlerinden daha sakin ve doğayla iç içe bir tatil vadediyor. Adadaki büyük Neolitik megalitleri keşfedebilir, at sırtında yapılan pasalas adlı geleneksel yarışmaları izleyebilir ve dokuması çok zahmetli olan ikat adı verilen kumaşları üreten küçük yerel köyleri gezebilirsin. Su kuşları günlerini yüzme, şnorkel ve sörfle geçirdikten sonra kızarmış keçi, tavuk ve balık gibi basit yemeklerle enerji toplayabilir.
Quito, Ekvador

Ekvador’un başkenti Quito’nın güzelliği dillere destan© forgetfulflyers
Dünyanın en yüksek rakımlı başkenti olan Quito, And Dağları’ndaki Guayllabamba Nehri havzasında yer alan nostaljik güzelliğe sahip bir yer. El değmemiş tarihi merkezi Unesco tarafından Dünya Mirası listesine alındı. Sömürge döneminden kalma kiliseler, müzeler ve idari binaların arasında bolca park ve meydan var. Şehrin geçmişiyle ilgili fikir edinmek için yakın zamanda restore edilen Calle de la Ronda’ya uğrayabilirsin. Altın La Compañia de Jesus Kilisesi’ni ve eşsiz Voto Nacional Bazilikası’nı ziyaret ettikten sonra sanat müzelerinin harika koleksiyonlarını ve halka açık stüdyoları görmek için Bellavista semtine gitmelisin. Bu çarpıcı şehri ve volkanik çevresini daha iyi görmek için Teleferico’ya bin ve 4 km yükseklikten manzaranın keyfini çıkar.
Varna, Bulgaristan

Varna, hem yakın hem de harika bir yurtdışı tatil önerisi© kazuko_92
Karadeniz kıyısında şık ve kozmopolit bir yerleşim yeri olan Varna eskiyle yeniyi aynı pota içinde eritiyor. Ünlü plajlarının ötesine bakanlara, şehir merkezi Rönesans, Barok, Art Nouveau ve Art Deco stillerinin yerel yorumlarını sunuyor; yani selfie çekmek isteyenler için kaçırılmaz bir fırsat! İçinde hayvanat bahçesi ve teraryumun yanı sıra deniz kıyısında yürüme alanları da bulunan muazzam büyüklükteki Sea Garden’ı gezmeyi unutma. Aquarium ve Dolphinarium bölgedeki deniz canlılarını tanıtıyor; Arkeoloji Müzesi ve Etnografya Müzesi ise yerel tarih ve kültüre genel bir bakış sunuyor. Kaya meraklıları, devasa bir kaya içine oyulmuş Alaca Manastır’ı ile iyileştirici etkisi olduğu söylenen Pobiti Kamani kaya oluşumuna uğramalı. Macera peşindeysen alacakaranlık bisiklet turuna katılmayı veya Asparuhov Köprüsü’nden bungee jumping yapmayı deneyebilirsin.
Shetland Adaları, İskoçya

Shetland Adaları’nın doğal güzelliği © bartekanisko
Birleşik Krallık’ın sınırında, el değmemiş doğal bir güzelliğe sahip Shetland takımadaları aslında Norveç’e İskoçya’dan daha yakın. Liman kenti Lerwick, Shetland’ın denizcilik merkeziyken tarihi Calloway’de kasvetli bir şato ve marina var. Adaların en çekici yanı doğal ihtişamı: martılar, su samurları, atlar, tavşanlar ve gelincikler kırlarda, tepelerde koşuşurken okyanusta da balina ve foklar görülebilir. Adayı yürüyerek, kanoyla veya tekneyle keşfetmek mümkün. Dale Golf Sahası’nda gece yarısı golf oynayabilir, Up Helly Ha festivalinde tüm gece dans edebilir veya Shetland Folk Festivali’nde müziklere ayağınla tempo tutabilirsin.
Medellín, Kolombiya

Pablo Escobar günlerini ve kötü şöhretini geride bırakan Medellín artık canlı ve kozmopolit bir şehir © rcuel
Dağlarla çevrili yemyeşil bir vadide yer alan Medellín çoktan Pablo Escobar’la gelen kötü şöhretini üzerinden attı, canlı ve kozmopolit bir şehir oldu. Metro sistemi dahil yepyeni altyapısı, telesiyejleri, parkları ve müzeleri şehrin zengin kültürünü yansıtıyor. “Hiç Bitmeyen Baharın Şehri” olarak da anılan Medellín, yıl boyunca mükemmel bir havaya sahip olduğundan burada geçirdiğin her güne olabildiğince çok şey sığdırmak isteyeceksin. El Poblado’daki, bar ve restoranlarla dolu Parque Lleras, yeterince şık giyinmemiş gibi hissedecek olsan da, akşamlarını geçirmek için ideal. Ünlü Feria de las Flores’i (Çiçek Festivali) görmek istiyorsan şehri Ağustos ayında ziyaret etmelisin.
Lofoten Adaları, Norveç

Norveç’in Lofoten Adaları keşfedilmeyi bekleyen bir hayal alemi
Gece yarısı güneşinin ülkesinde uzun tatil günlerinin tadını çıkar. Norveç’in Lofoten Adaları, şirin kırmızı kulübeleri ve suyun üstünde salınan balıkçı tekneleriyle süslü, dik kayalıklı, rüzgarlı bir yer. Svolvær limanından kalkan Hurtigruten feribotu adalar arasında mekik dokuyor. Adalarda dağ yürüyüşü, kumul gezisi, kano ve bisiklet gibi aktivitelerle vakit geçirebilirsin. Fløya’nın içinde olduğu görkemli kayalar ve ispermeçet balinalarının cirit attığı soluk bir deniz manzarası, bu el değmemiş toprakların sunduğu güzelliklerden. Dünyanın en büyük soğuk su resifinde açık deniz balıkçılığı yapabilir ve açık havada kuruduğunu gördüğün morina balıklarından (klippfisk) atıştırabilirsin.
Kotor, Karadağ

Karadağ’daki Kotor, Unesco listesinde de yer alan bir Orta Çağ şaheseri © James Abbott / CC BY 2.0
Dev surlar ve heybetli dağlarla çevreli, kırmızı çatılarıyla dikkat çeken Kotor şehri adeta zamana meydan okuyor. Dubrovnik’in yaklaşık bir saat güneyindeki şehir, kültürel mirasıyla UNESCO listesine de girmiş bir Orta Çağ şaheseri. Şehrin öne çıkan yapıları arasında dar sokaklardan yükselen 12. yüzyıldan kalma kiliseler, Prens Sarayı ve Napolyon Tiyatrosu bulunuyor.
Şehri keşfederken bir yandan da böreğini yiyebilir, bir kafede kahveni yudumlayabilir veya inanılmaz güzellikteki koyu görmek için bir tekne gezisine çıkabilirsin. Şehir gün boyunca sakin ama geceleri bir anda canlanıyor. Bar, kulüp ve canlı müzik ortamı seni şaşırtacak.
Daha fazla bilgi edin: Adriyatik Denizi’nin kıyısındaki dağlık cennet Karadağ
Faroe Adaları, Danimarka

Kayalık ve yemyeşil vadileriyle Faroe Adaları başka hiçbir yere benzemiyor © Stig Nygaard / CC BY 2.0.
Norveç ile İzlanda arasında saklı Faroe Adaları ıssız güzelliğiyle tanınır. Bununla birlikte, kayalık boğazlar ve yemyeşil vadilerle dolu, yağmurlarıyla ünlü bu takımadaların her yaz müzikseverleri ağırladığı çok bilinmez. Her yıl, üç gün süren G! Festival’in başlamasıyla, dağlık Eysturoy’un saman çatılı minik başkenti Fuglafjørður’un birkaç yüz kişilik nüfusu da bir anda artarak binlerce kişiye ulaşır. Canlı performansları dinlemek için plaja gittiğinde, kumların üzerine kurulmuş jakuzi ve saunaları görünce bunu neden daha önce akıl edemediğini kendine sorabilirsin. Müziğe doyamadıysan Klaksvík’teki Summarfestivalurin’e gidebilir ve tek şeritli yollara düşerek yaz boyunca adalarda devam eden klasik müzik ve folk konserlerini keşfedebilirsin.
Victoria, BC, Kanada

Victoria’da Old Fisherman’s Wharf’ı ziyaret et © Tourism Victoria
Vancouver Adası’ndaki Victoria’da eskiyle yeni iç içe. Resmi binaları, Londra’dakilere benzer çift katlı otobüsleri, göz alıcı çiçek bahçeleri ve çay salonları İngiliz mirasını ortaya koyarken; hepsi Kanada’nın doğal güzelliğiyle uyum içinde. İç Liman’daki Parlamento Binaları’nı ve Royal British Columbia Museum’u keşfettikten sonra Fisherman’s Wharf’tan kano turuna çıkıp kol kaslarını çalıştırabilirsin. Çocukları Victoria Bug Zoo’ya (Victoria Böcek Hayvanat Bahçesi) veya Miniature World’e (Minyatür Dünya) götürebilir; tarih meraklılarını peşinden görkemli Craigdarroch Şatosu’na sürükleyebilir veya lüks Fairmont Empress Hotel’de çay ve çörek keyfi yapabilirsin. Şarapseverler Cowichan Vadisi’ne günlük bir gezi için vakit ayırmalı.