Türkiye’deki müzelerde yer alan tarihi eserler yıllardır yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağında. Popülaritesini her daim koruyan müzelerimize göz atarak tatil planlarınıza ekleyebilirsiniz.
Türkiye’deki müzeler:
- Efes Müzesi
- Adana Arkeoloji Müzesi
- Hierapolis Arkeoloji Müzesi
- Ayasofya Müzesi
- Anadolu Medeniyetleri Müzesi
- Zeugma Mozaik Müzesi
- Çorum Müzesi
- Oyuncak Müzesi
- İstanbul Modern
- Rahmi M. Koç Müzesi
1- Efes Müzesi
İzmir’in Selçuk ilçesinde bulunan Efes Müzesi’nin tarihi, M.Ö. 6000 yıllarına kadar dayanıyor. Cilalı Taş Devri’nden günümüze taşınan eserlerin sergilendiği Efes, Türkiye’deki müzelerin en çok ziyaret edilenleri arasında yer almaktadır. Efes Antik Kenti’ne özellikle ilkbahar ve yaz aylarında hem yurtiçinden hem de yurtdışından akın eden turist sayısının 1,5 milyonu bulduğu tahmin ediliyor.
Efes’i gezenlerin hemfikir olduğu en önemli nokta uygarlığın kültür, sanat ve bilimle yoğrulmuş olması… Aslında antik dünyanın adeta başkenti sayılabilecek Efes, denize yakınlığı nedeniyle dönemin en önemli liman şehirlerinden olma özelliğini de taşıyordu. Böylece ciddi bir siyasi ve ticari merkez konumuna gelen Efes’te, dünyanın yedi harikasından biri sayılan Artemis Tapınağı da yer alıyor.
Yapılan arkeolojik kazılarla Efes ve civarında yeni kalıntılar bulunmaya devam ediyor. Tamamıyla bir ören yeri olma özelliği taşıyan Efes Müzesi’nde Amfi tiyatro, Yamaç Evler, Celsius Kütüphanesi gibi mutlaka görülmesi gereken noktalar var.
Nisan-Ekim ayları çalışma saatleri: 08.00-19.00
Kasım-Mart ayları çalışma saatleri: 08.00-17.00
Efes Örenyeri giriş ücreti: 60 TL
2- Adana Arkeoloji Müzesi
Adana‘yı ziyaret etmek için en iyi nedenlerden bir tanesidir Adana Arkeoloji Müzesi. 1924 yılında kurulan Adana Arkeoloji Müzesi’nin yolculuğu kurulduktan dört yıl sonra başladı. İlk olarak Polis Dairesi’nde hizmet vermeye başlayan müze, ardından Caferpaşa Camii Medresesi ve Kuruköprü Rum Kilisesi’ne taşındı. Adana Arkeoloji Müzesi, 1950 yılından bu yana şu andaki binasında hizmet veriyor.
Çukurova ve çevresinin tüm tarihi eserlerinin sergilendiği müze, yaklaşık 17 bin arkeolojik eser ve 26 binden fazla sikke bulunduruyor. Girişinde Hitit döneminden günümüze kadar gelen Kapı Aslanı, Silifke ve Uzuncaburç’tan getirilen iki adet Augustus heykeli dikkat çekiyor. Ayrıca zengin çelenkli lahitler, küpler, yazıtlar, sunaklar ve birçok mimari eser de bulunuyor.
Adana Arkeoloji Müzesi’nin en çok ilgi gören eserlerinden bir diğeriyse ünü kulaktan kulağa yayılan bronz Karataş heykeli ve Medusalı Lahit. Adana’ya ziyaret
Nisan-Ekim ayları çalışma saatleri: 08.30-19.00
Kasım-Mart ayları çalışma saatleri: 08.30-17.00
Adana Arkeoloji Müzesi giriş ücreti: 6 TL
3- Hierapolis Arkeoloji Müzesi
1984 yılından itibaren ziyarete açılan Hierapolis Ören Yeri, Denizli’de yer alıyor. Aslında 70’li yıllarda yapılan restorasyon sonucu açılan müze, eserlerin yıpranmasından sonra ikinci bir restorasyon sürecine girerek 2000 yılında tekrar hizmete girdi.
14 bin metrekarelik dev bir alan üzerinde konumlanan Hierapolis, diğer adıyla Pamukkale Ören Yeri Müzesi, içinde Antik Roma Hamamı, gymnasium ve kütüphanenin bulunduğu kompleks bir yapı. Müzenin tamamı aslında üç salon halinde hizmet veriyor. Lahitler ve Heykeller Salonu, Küçük Eserler Salonu ve Hierapolis Tiyatroları Salonu’nda yer alan yapılar, Türkiye’deki en göz alıcı tarihi eserler arasında gösteriliyor.
Nisan-Ekim ayları çalışma saatleri: 08.30-19.00
Kasım-Mart ayları çalışma saatleri: 08.30-16.45
Hierapolis Arkeoloji Müzesi giriş ücreti: 7 TL
4- Ayasofya Müzesi
1935 yılından bu yana İstanbul‘da müze olarak hizmet veren Ayasofya, en çok ziyaret edilen müzeler arasında başı çekiyor. Sanat ve mimarlık tarihi açısından bakıldığında dünyanın sekizinci harikası olarak gösterilen Ayasofya Müzesi’nin bugünkü konumu aynı noktaya, farklı bir anlayışla inşa edilmiş üçüncü yapı. İmparator Justinianos tarafından dönemin önemli mimarları Anthemios ve İsidoros’a yaptırılan Ayasofya’nın inşası, kayıtlara göre yaklaşık 6 yıl sürmüş.
Ayasofya’nın büyüleyici sütun ve mermerleri, Aspendos, Efes, Baalbek, Tarsus gibi Anadolu ve Ortadoğu’nun farklı kentlerinden getirilmiş. Sütunların 40 tanesi alt galeride, 64 tanesi ise üst galeride sergileniyor. Altın, gümüş, cam, pişmiş toprak ve renkli taşlar ise dillere destan Ayasofya mozaiklerinin içeriğini oluşturuyor.
Aslında tarihin her döneminde değişikliğe uğrayan Ayasofya Müzesi’ne Osmanlı Dönemi’nde 16. ve 17. yüzyıllarda mihraplar, minber, vaaz kürsüsü ve maksureler eklenmiş. Mihrabın iki yanındaki bronz kandiller de Kanuni Sultan Süleyman tarafından Budin Seferi sonrasında hediye edilmiş.
Nisan-Ekim ayları çalışma saatleri: 09.00-19.00
Ekim-Nisan ayları çalışma saatleri: 09.00-17.00
Ayasofya Müzesi giriş ücreti: 60 TL
5- Anadolu Medeniyetleri Müzesi
Anadolu Medeniyetleri Müzesi, kendine has koleksiyonuyla dünyanın sayılı müzeleri arasında yer alıyor. Paleolitik Çağ’dan başlayarak kronolojik sırayla Anadolu arkeolojisinin sergilendiği müze, çok geniş bir zaman dilimini kapsıyor.
Üst düzey bir koleksiyon çeşitliliğinin bulunduğu müzede Paleolitik Çağ, Neolitik Çağ, Kalkolitik Çağ, Eski Tunç Çağı, Asur Ticaret Kolonileri Çağı, Eski Hitit ve Hitit İmparatorluk Çağı, Frig Krallığı, Geç Hitit Krallığı, Urartu Krallığı, Lidya Dönemi, M.Ö. 1200’lerden günümüze Anadolu uygarlıkları ve Çağlar Boyu Ankara gibi sınıflandırmalar yer alıyor.
Aslında Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin kurulmasına Mustafa Kemal Atatürk öncülük etmiş. Merkezde bir Eti Müzesi kurulması fikriyle hareket eden Atatürk, tüm Türkiye’den Hitit eserlerinin Ankara’ya gönderilmesini sağlayarak müzenin oluşumuna katkıda bulunmuş.
Son derece özgün eserlerin yer aldığı bu müze elbette dünyadaki tarih severler tarafından da keşfedilmiş ve 1997 tarihinde İsviçre’de 68 müze arasından birinci seçilerek “Avrupa’da Yılın Müzesi” unvanını elde etmiş.
Eski Mahmutpaşa Bedesteni ve Kurşunlu Han’da hizmet veren Anadolu Medeniyetleri Müzesi, 30 yıl süren restorasyon çalışmalarının sonunda 1968 yılından günümüze hizmet veriyor.
Nisan-Ekim ayları çalışma saatleri: 08.30-18.45
Kasım-Mart ayları çalışma saatleri: 08.30-17.15
Anadolu Medeniyetleri Müzesi giriş ücreti: 30 TL
6- Zeugma Mozaik Müzesi
Türkiye’nin doğusunda en çok turist alan kentlerden olan Gaziantep’in incisi Zeugma Mozaik Müzesi, turistleri kendine hayran bırakıyor. 1700 metrekarelik alanıyla dünyanın ikinci büyük mozaik müzesi olma unvanını taşıyan Zeugma Mozaik Müzesi, hem mimarisi hem de sahip olduğu teknolojiyle son yılların dikkat çeken yapıları arasında yer alıyor.
M.Ö. 300’e Büyük İskender tarafından Selevkia Euphrates adıyla kurulan müze, daha sonra Romalı komutan Pompeius tarafından yapılan yardımlar karşılığında 1. Antiachos’a verilmiş.
Roma döneminde altın çağını yaşayan Zeugma, Kommagene Krallığı’nın dört büyük şehrinden biri. Göz kamaştıran yapılara sahip olan Zeugma, M.S 256’da Sasani Kralı tarafından ele geçirilip tahrip edilince ne yazık ki günümüze eserlerin tamamı taşınamamış.
30 bin metrekarelik alan üzerine kurulan Zeugma Mozaik Müzesi, toplam üç bina halinde hizmet veriyor. Sergi salonları yaklaşık 7 bin metrekarelik bir alan kaplıyor.
Müzenin koleksiyonunda Roma ve geç döneme ait yaklaşık 2 bin 800 metrekare mozaik, 140 metrekare duvar resmi, 4 adet Roma dönemi çeşmesi, 20 sütun, 4 adet kireç taşından heykel, bronz Mars heykeli, mezar stelleri, lahitler ve mimari parçalar yer alıyor.
Nisan-Ekim ayları çalışma saatleri: 09.00-19.00
Kasım-Mart ayları çalışma saatleri: 09.00-17.00
Zeugma Mozaik Müzesi giriş ücreti: 20 TL
7- Çorum Müzesi
Roma, Bizans, Hitit, Frig, Eski Tunç ve Kalkolitik dönem eserlerini kapsayan Çorum Müzesi, yörenin karakteristik yapısını yansıtıyor. Alacahöyük, Boğazköy, Ortaköy, Eskiyapar, Pazarlı, Kuşsaray ve Alişar Höyük buluntularının sergilendiği müzede etnografik dokunuşlar da var.
Ziyaretçilerin Çorum Müzesi’nde merakla izledikleri yapılar arasındaysa bahçedeki Hitit Dönemi’nden boğa tasvirli çeşme, Roma ve Bizans döneminden heykeller, mezar stelleri ve mil taşları ile Selçuklu ve Osmanlı Dönemi’ne ait silahlar, ahşap ve madeni eserler, el yazması dini kitaplar bulunuyor.
Bunların yanı sıra Çorum’un özelliklerini yansıtan halılar, kilimler, kadın giysileri, takı ve süs eşyaları da bölgenin sosyo-kültürel yapısı hakkında ipuçları veriyor.
Nisan-Ekim ayları çalışma saatleri: 08.00-19.00
Kasım-Mart ayları çalışma saatleri: 08.30-17.00
Çorum Müzesi giriş ücreti: 10 TL
8- Oyuncak Müzesi
Şair ve yazar Sunay Akın’ın 2005 yılında kurduğu Oyuncak Müzesi, İstanbul’un nostaljik havasını yansıtan bir köşkte ziyaretçileri çocukluklarına doğru bir yolculuğa çıkarıyor. 18. yüzyıldan günümüze, aslında bir kültürel yansıma olan oyuncakların hem efsaneleşmiş, hem de kıyıda köşede kalmış örneklerinin sergilendiği müze, İstanbul Göztepe’de yer alıyor.
Sunay Akın müzede sergilediği oyuncakları farklı koleksiyonerlerden, ülkelerden, antikacılardan ve hatta açık artırmalardan 20 yılı aşkın bir süre boyunca toplamış. Oyuncak Müzesi’nde Harita Odası, Şövalye Odası, Tren Odası, Türk Oyuncakları, Denizaltı, Vahşi Batı Odası, Hayvan Oyuncakları gibi sınıflandırmalar var.
Oyuncak Müzesi’nde belli tarihlerde atölyeler, eğitimler ve etkinlikler de düzenleniyor. Programa ise istanbuloyuncakmuzesi.com adresinden ulaşılabilir.
Hafta içi: 09.30-18.00
Hafta sonu: 09.30-19.00
Tam giriş ücreti: 12 TL / İndirimli giriş ücreti: 9 TL
9- İstanbul Modern
Kabataş’ta, Boğaz’ın masmavi sularının tam kenarında konuşlanan İstanbul Modern, aslında bir müze olmanın ötesinde sanatın her dalının sergilendiği bir tür platform. Eskiden antrepo olarak kullanılan bir noktada konumlanan İstanbul Modern, kültürel farkındalığı artırmak için çağdaş sanat alanında yapılan çalışmalara global bir vizyonla ev sahipliği yapıyor.
İstanbul Modern, 2004 yılında 8 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulmuş. Süreli ve sürekli sergi salonları, fotoğraf galerisi, eğitim programları ve sosyal programlar, kütüphane, sinema, restoran ve mağazası ile adeta bir sanatsal hizmet alanı hayata geçirilmiş.
İstanbul Modern’de sergilenen her alandan koleksiyonun ana hedefi, her kesimden ziyaretçiye sanatı sevdirmek ve onları etkin bir biçimde sanatın içine katmak.
Çarşamba, Cuma, Cumartesi, Pazar: 10.00-18.00
Salı, Perşembe: 10.00-20.00
İstanbul Modern giriş ücretleri – Tam: 32 TL / İndirimli (öğrenci, öğretmen, emekli ve 65 yaş üstü): 18 TL / Gruplar (10 kişi ve üzeri): 25 TL
İstanbul Modern üyeleri, engelli ziyaretçiler, 12 yaşından küçük çocuklar, ICOM, CIMAM, MMKD kart sahipleri: Ücretsiz
Perşembe günleri ücretsizdir.
10- Rahmi M. Koç Müzesi
1994 yılında İstanbul’un Hasköy semtinde kurulan Rahmi M. Koç Müzesi, tam 27 bin metrekarelik alanda üç ana bölümüyle hizmet veriyor. Bunlardan ilki olan Tarihi Lengerhane’de ahşap çatılı bir bina ve taş duvarlar var. Orijinal yapısıyla oynanmadan yapılan müze tasarımında, sergilenecek objelerin yanı sıra ziyaretçilere mekanın dokusu da hissettiriliyor.
Müzenin bir diğer bölümüyse Lengerhane’nin hemen karşısındaki Hasköy Tersanesi. 11 bin metrekarelik oldukça geniş bir alana yayılan tersane, Rahmi M. Koç Müzecilik Vakfı tarafından alındığında harap olmasına karşın aslına uygun şekilde restore edilmiş.
Son bölüm olan Açıkhava Sergileme Alanı’nda ise klasik otomobiller, Turgut Alp Vinçi, B-24 Liberatör ve farklı uçaklar, Fenerbahçe Vapuru, TCG Uluçalireis Denizaltısı ve daha birçok eser sergileniyor.
Müzede ayrıca çocuklara yönelik Astronomi Atölyesi, DNA Atölyesi, Renkli Matematik Dünyası, Enerji Atölyesi, Matbaa Atölyesi gibi birçok etkinlik de düzenleniyor.
Bunun yanı sıra kısıtlı imkanları olan çocuklara müzenin sunduğu imkanları tanıtmak ve farklı araçlarla eğitim vermek amacıyla “Müzebüs” adı verilen bir “gezici müze” projesine de ev sahipliği yapılıyor. Çocuklar Rahmi M. Koç Müzesi sayesinde hem müzeciliği ve koleksiyonların boyutlarını tanıyorlar, hem de daha önce görmedikleri objelerle unutamayacakları bir ders yaşıyorlar.
Salı’dan Cuma’ya: 10.00-17.00
Cumartesi, Pazar ve bayram günleri: 10.00-18.00 (1 Ekim – 31 Mart)
10.00-19.00 (1 Nisan – 30 Eylül)
Rahmi Koç Müzesi giriş ücretleri – Yetişkin: 18 TL/ Yetişkin Grup: 16 TL / Öğrenci: 7 TL
Okumaya devam et: