Türkiyeli seyahat tutkunları rotayı geçtiğimiz sene de Avrupa’nın en güzel şehirlerine çevirdi. Peki 2016’da tercih ettiğimiz Avrupa şehirleri hangileri oldu dersiniz? 2016 yılında en çok aratılan Avrupalı destinasyonlarını sıraladık. Bakalım 2016’da favorimiz olan bu destinasyonların yeni yılda akıbeti ne olacak.
1-Amsterdam
Bu sene “Avrupa şampiyonu”, seyahat tutkunlarının daimi durağı Amsterdam oldu. Türkiyeli gezginlerin 10 favori destinasyonunun en tepesindeki Amsterdam’ın bu başarısı elbette tesadüf değil. Günün her saati “yaşayan” bir şehir izlenimi veren Amsterdam, turizm ve eğlence merkezi olarak bilinmesine karşın gıpta edilecek bir kültür-sanat temeline de sahip. Kentin renkli sokaklarına geçmeden Van Gogh Müzesi’ni ve Begijnhof’u ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederiz. Van Gogh Müzesi’nde yine ismiyle müsemma olarak ressamın kendisine ait olan koleksiyonun en geniş halini görebilirsiniz. Asıl çarpıcı olan ise 19. yüzyılda yaşamış diğer sanatçıların eserlerinin de sergileniyor olması. Deyim yerindeyse bu tarihi bir şans. Begijnhof ise eski evlerle çevrili kocaman bir bahçe gibi. Burada Orta Çağ’dan kalma bir kilise ile birlikte Amsterdam’ın en eski evi bulunuyor. Hane sahiplerini rahatsız etmemek için gezerken sessizliğinizi korumakta fayda var. Amsterdam denilince kuşkusuz ilk akla gelen, kanallar… Kanallar üzerinde bir tur atmadan Amsterdam’a gelmiş sayılmayacağınız gibi eski evleri yakından görmek için de bu büyüleyici alternatifi değerlendirmelisiniz. Red Light District ise şehrin kalbinin attığı yer olmayı yıllardır sürdürüyor. Artık turistik bir yaşam alanı olan bu caddedeki kafe ve barlarda eğlenceli bir akşam geçirebilirsiniz. Hazır Amsterdam’a gelmişken Hollanda’nın ünlü yel değirmenlerini görmeyi de atlamamak gerekiyor. Yel değirmenlerinin en ünlüsü Molen van Stolen. Daha az bilinenler ise aslında daha etkileyici, bunlar arasında yer alan De Otter geleneksel havayı tam anlamıyla hissedebileceğiniz bir tanesi.
Amsterdam ucuz uçak bileti ara
2-Kopenhag
Danimarka Konsolosluğu’nun kapısını aşındıranların son yıllarda oldukça arttığı Türkiye’de, dilden dile dolaşan Kopenhag destanının payı büyük. Planlanan birçok Avrupa seyahatinin merkezi olan Kopenhag, 2016’nın en favori şehirlerinden ikincisi oldu. En çok ziyaret edilen şehirler arasında haklı bir yere sahip olan Kopenhag’da Türkiyeli turistleri çeken birçok yerel ve global özellik mevcut. Bu özel Avrupa kenti, aslında mimari yapısıyla adım atıldığı andan itibaren turistleri büyülüyor. Kopenhag aynı zamanda sadece Danimarka’nın değil, tüm İskandinavya’nın sanat ve eğlence merkezi. Hatta bu konuda sağlı sollu renkli evlerin yer aldığı liman, kentin en trend bölgesi. Keşfe başlamak isteyenler için burası uygun bir nokta. Kanal turu yapmak isterseniz limandan teknelere binebiliyorsunuz. Bir şeyler atıştırmak için de birçok kafe bulmak mümkün. Kopenhag’da saklı cennetler de yok değil. Trekroner Adası, Danimarka’nın yerel yaşamına tanık olunabilecek ilginç bir durak. Burada 19. yüzyılda yaşanan savaşla ilgili etkileyici yapılar görülebiliyor. Bu enfes güzellikteki Avrupa kentinde dünyanın başka yerinde rastlaması zor olan kumdan heykelleri de fark etmek mümkün. Kanal boyunca sıralanan dev heykeller, adeta icra edilmesi zor bir sanatın kalbinde oturuyormuş hissi veriyor.
3-Düsseldorf
Listenin üçüncü sırasını ise Almanya’nın kuzeydeki incisi Düsseldorf süslüyor. Başkent Berlin’i geçerek turistlerin radarına giren Düsseldorf, seyahat severlerin üçüncü favori Avrupa şehri oldu. Aslında Düsseldorf, İstanbul’un nevi şahsına münhasır semtleri Cihangir, Karaköy gibi bir hava taşıdığından ülkemiz turistleri tarafından çokça sevilmesi şaşırtıcı değil. Paket taşlı yolları ve ilmek ilmek işlenmiş dokusuyla Düsseldorf gezilmeye değer. Altstadt ve Carlstadt şehrin turistik noktaları. Altstadt barlarıyla, ona yürüme mesafesinde olan Carlstadt ise mağazalarıyla oldukça ilgi görüyor. Marktplatz ise Düsseldorf’un meydanı olarak biliniyor. Festivaller ve Noel pazarları burada organize ediliyor. Düsseldorf’un en güzel ve gizli (sanılan) tarafıysa Ren Nehri. Ren Nehri’nin kenarında barlar ve restoranlar bulunuyor. Bunun yanı sıra arada bir görünen çeyrek güneşin tadını çıkarmak isteyenler arasında yapılan şarap ve peynir saatleri de çok popüler. Önemli not: Düsseldorf’un muhteşem mimarisini tüm hatlarıyla görmek için mutlaka Rheinturm’a çıkmalısınız. Rheinturm, özellikle hava da güzelse bu şirin Avrupa kentinden hafızanıza mükemmel kesitler kazıyacak.
Düsseldorf ucuz uçak bileti ara
4-Paris
Bir zamanlar en çok ziyaret edilen şehirler kategorisinde birinciliği kimseye kaptırmayan Paris, şimdilerde popülaritesini biraz kaybetmiş gibi görünse de kemikleşmiş bir ziyaretçi kitlesine sahip. Seyahat tutkunlarının genellikle birden fazla defa ziyaret ettiği Paris, yakın şehirlere yolculuk edenlerin de son durağı olabiliyor. Paris’in listede kendini hep var etmesinin nedeni tartışmasız Avrupa’nın en güzel şehirlerinden sayılması. Avenue des Champs-Élysées, Eyfel Kulesi, Disneyland, Louvre Müzesi gibi simge merkezler hala bu bölgeye gelenlerin ilk ayak bastığı yerler. Ancak Paris, aslında bunların çok daha ötesinde güzelliklere sahip. Bunlardan biri olan Sacre Coeur Bazilikası, Notre Dame Katedrali’nden sonra en çok ziyaretçi alan anıt. Bazilikanın arkasında bulunan Tertre Meydanı ise Paris’in sanat kokusunu içinize çekmenizi sağlayacak en güçlü nokta. Pablo Picasso, Monet gibi ressamların ünlü yapıtlarına imza attığı bölgede birçok sokak ressamını bir arada görmek mümkün. Paris için not düşebileceğimiz ayrıntılardan bir diğeri de muhteşem antrikotçuları. Sadece tek çeşidin bulunduğu restoranlar, kentin dört farklı yerinde konuşlanmış. İsteğe göre pişirilen ve içeriği sır gibi saklanan sosla servis edilen etleri tatmadan Paris’ten ayrılmayın deriz.
5-Berlin
Avrupa’nın en kült başkentini seçmek için bir oylama yapılsa, eminiz ki Berlin’e oy verenler çoğunlukta olur. Demografik yapısını multi-nasyonel kültür dokusuyla tamamlayan Berlin, 2016’nın beşinci favori kenti oldu. Her santimetrekaresi ayrı güzellikte olan Berlin, çalkantılı siyasi geçmişin de etkisiyle doğu ve batının gerçek anlamda kesişim noktası gibi görünüyor. Berlin, Türk nüfusunun çok yoğun olduğu bir Almanya şehri. Dolayısıyla burada dil bilmediğiniz için kaybolmak imkansız gibi görünüyor. Bu avantajı gezi sırasında kullanmak yararlı olabilir. Berlin Duvarı’nın yıkıldığı noktada fotoğraf çektirmek, Brandenburg Kapısı’nı incelemek, parlamento binası Reichstag’ın bahçesinde oturmak, Alexanderplatz’da alışveriş yapmak ve Checkpoint Charlie’de savaşın izlerine tanık olmak turistlerin rutin gezi programını oluşturuyor. Daha alternatif bir programa yönelmek isteyenler için bizim önerimiz Berlin’in ortasından geçen Spree Nehri üzerinde oluşturulan Müze Adası’nı turlamak. Sadece müzeler için oluşturulan bu adacıkta Neues Museum, Alte Nationalgalerie, Altes Museum ve Bode Museum yer alıyor. Bunun yanı sıra şehrin en büyük parkı olan Tiergarten, yani hayvanat bahçesini gezmenizi de şiddetle tavsiye ederiz. Yalnız dikkatli olun, bu tur sırasında size tatlı bir sincap da eşlik edebilir.
6-Londra
Karakteristik özellikleriyle Avrupa’da olup bağımsız hissettiren nadir kentlerden olan Londra, geçtiğimiz yıllardaki gibi 2016’da da favori destinasyonlar arasında yerini aldı. Diğer Avrupa şehirlerine oranla biraz daha pahalı sayılan Londra, bu imajına rağmen Türkiyeli turistlerin odak noktalarından olmaya devam ediyor. Adeta metroda yaşayanların şehri Londra, aslında bu açıdan da ciddi bir seyahat rahatlığı sunuyor. Tower Bridge, London Bridge, Buckingham Sarayı, Hyde Park, Big Ben, London Eye, Borough Market ve St. Paul Katedrali, Londra rehberine ihtiyaç duyan turistlerin keşfedebileceği ilk noktalar arasında yer alıyor. Sıraladığımız bu ünlü duraklar birbirine yakın olduğu için bir gün içinde gezilebiliyor. Diğer Avrupa kentlerine oranla oldukça büyük olan Londra’yı bir gezi süresinde sığdırmak çok zor. Alternatif bir harita arayanlar için belli başlı noktalar Bilim Müzesi ve Oxford Caddesi olabilir. Bunun yanı sıra dünyanın en büyük antika pazarı olan Portobello Road Market’e de uğramadan geçmeyin.
7-Köln
2016’nın en çok tercih edilen Avrupa ülkesinin Almanya olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Favori şehirlerde yer alan toplam on kentin dördü bu ülkeden geliyor. Şimdi ise sırada Köln var. Düsseldorf’un komşusu olan bu kuzey kenti, 2017’yi yedinci sırada karşılıyor. Köln aslında Almanya’nın NRW Bölgesi’nin en işlek merkezlerinden biri olma özelliği taşıyor. Yine Ren Nehri, şehrin Altstadt bölgesinde yer alıyor. Köln’de kalmak isteyenler bu bölgedeki konaklama seçeneklerini inceleyebilir. Kentin Neustadt’ı ise gece hayatının en hareketli olduğu nokta olarak tanınıyor. Aslında burası hem gece, hem de gündüz merkez olma özelliği taşımaktadır. Altstadt’ın karşı kıyısında yer alan Deutz bölgesi ise adeta bir kurtarılmış bölge. Sessiz ve sakin atmosferiyle dikkat çeken Deutz, insan kalabalığından sıkılanlar için ideal bir seçenek olabilir. Köln’de görmeden dönmeyin diyebileceğimiz noktalar ise Domm Katedrali, HohenZollern Köprüsü, Ludwig Müzesi ve Zeughaus.
8-Frankfurt
Listenin son Alman konuğu Frankfurt. Ülkesinin beşinci büyük şehri olan Frankfurt, mütevazı yapısıyla turistleri 2016’da da sıklıkla ağırladı. Finans merkezi olarak bilindiği için başta sıkıcı bir imaj çizen Frankfurt, aslında daha çok keşfedilmeyi bekleyen bir Avrupa şehri. Orta Çağ masallarındakine benzeyen evlerle çevrili olan Römer Platz, Frankfurt’un en işlek ve trend meydanı. Sokak müzisyenleri, heykeller, kafeler, müzeler ve hediyelik eşya dükkanlarıyla bu cadde oldukça turistik. Buradaki sürpriz ise barok sokaklarında romantik gezintiler yapabileceğiniz Heidelberg. Frankfurt’a trenle bir saat uzaklıkta olan bu küçük şehir, şatosu ve onu saran nehirle bütünleşen doğasıyla rüya gibi bir ortam sunuyor.
Frankfurt ucuz uçak bileti ara
9-Stockholm
İskandinav turizminin yükselen yıldızı Stockholm, 2016’yı da zaferle kapattı. Turistlerin her geçen yıl daha da ilgi alanına giren Stockholm, seneye sıralamadaki yerini daha da yükselteceğe benziyor. Bu küçük ve soğuk kenti çekici yapan özelliklerin başında müze çeşitliliğinin çok fazla olması geliyor. Vikinglerin anavatanındaki müzeleri gezmek için tatil süresi pek yetmese de en azından National Museum’u görmek gerekiyor. Ayrıca bir diğer önemli lokasyon olan Stadshuset yani şimdilerde belediye binası olarak kullanılan yapıyı da keşfetmek önemli. İsveç tarihinin en önemli yapılarından olan bu bina, birçok mozaik ve eseri barındırmasının yanı sıra Nobel ödül törenlerinin düzenlendiği mekan olduğu için de önemli. Doğa ile baş başa kalmak isteyenler için de Stockholm’e yakın olan Tranas şehri biçilmiş kaftan. İsveç’in yemyeşil doğasını tam anlamıyla yansıtan Tranas’ta yürüyüş ve bisiklet parkurları incelikle tasarlanmış.
Stockholm ucuz uçak bileti ara
10-Roma
Roma, yeni destinasyonların keşfedilmesiyle biraz gerilere düşse de hala cazibe merkezi olma özelliğini koruyor. Özellikle balayı ve özel günlerin romantik adresi olan Roma, hafta sonu tatilleri için de sıklıkla tercih ediliyor. Her köşesinden sanat fışkıran, sokak aralarında bile barok dönemin nadide eserlerine rastlanılan Roma’da, Kolezyum, Vatikan, Campo de Fiori, Aşk Çeşmesi, İspanyol Merdivenleri gibi klasik noktaları gezebileceğinizi söylememize bile aslında gerek yok. Ancak Trastevere’den mutlaka bahsetmemiz lazım. Trastevere, Roma’nın bohem semti olarak biliniyor. Daracık sokaklarında şık butiklerin yer aldığı Trastevere’de Santa Maria Meydanı’nda bir şeyler atıştırabilir ya da bir fincan espresso içebilirsiniz. Burada yer alan ve tarihi neredeyse 3. yüzyıla kadar uzanan Santa Maria in Trastevere Roma’nın en eski kiliselerinden biri olarak biliniyor. Merkezdeki 17. yüzyıldan kalma çeşme ise yöre halkının buluşma noktası.