Engelsiz şehirler: engelli bir gezginin Atina rehberi

Kalimera! Sonunda Atina’ya ulaştın ve bir anda bu antik uygarlığın zengin tarihiyle sarmalandığını hissettin. Antik şehirler erişilebilirlik düşünülerek inşa edilmiş olmasa da, Atina tarihle modernliği buluşturmayı ve bu sayede her engellilik oranındaki ziyaretçisine hayatının gezisini yaşatmayı başarıyor.

Ulaşım

Kolay erişilebilir metro sistemi, tekerlekli sandalyedekiler için Atina’da dolaşmayı ve havalimanına ulaşımı kolaylaştırıyor

Atina Uluslararası Havalimanı’na uçan hareketi kısıtlı gezginler havayolu şirketlerinden yardım hizmeti rezervasyonu yapmalılar. Eğer bunu rezervasyon aşamasında yapamıyorsan, özel ihtiyaçların için onları yeterince bilgilendirmelisin. İniş yaptığın saate bağlı olarak alanda bulunan müzede biraz vakit geçirmeyi tercih edebilirsin. Müzede keyfini çıkaracağın 172 arkeolojik kalıntı bulunuyor.

İPUCU: Havalimanı müzesi her gün 06:00 – 23:00 saatleri arasında açık.

Eğer gezine hemen başlamak istersen taksi tutabilir, otobüse veya metroya binebilirsin. Otelinin nerede bulunduğuna bağlı olarak taksi tutmak en kolay çözüm olabilir. Atina taş döşenmiş pek çok alana sahip tepelik bir şehirdir. Ancak, diğer tarihi şehirlerin aksine, Atina’nın iyi ve erişimi kolay bir metro sistemi bulunuyor. Havalimanından metroya binerek doğruca şehir merkezine gelebilirsin ve bu da önündeki ucuz seçeneklerden biri. En ucuz seçenek ise otobüse binmek ama bu biraz uğraş gerektiriyor.

Konaklama rezervasyonu yaparken görmek istediğin ana turistik yerlere yakın bir yer seçmelisin. Bu taktik, yolculuk sürelerini kısaltacağı gibi, özellikle de tekerlekli sandalye kullananlar için potansiyel sorunları ortadan kaldırır veya en aza indirir. Atina’da tekerlekli sandalyeyle dolaşmak biraz planlama gerektiriyor ama neredeyse her metro istasyonunda platforma inen asansörler bulunuyor.

İPUCU: Görülecek pek çok arkeolojik kazı barındırdıklarından metroda zaman geçirmeyi ihmal etme.

Konaklama

Hotel Hera, Akropolis Tepesi’nin hemen eteğinde iyi bir konuma sahip ve asansörle erişilebilen bir terası var

Hera Hotel, turistik bir noktaya ve aynı zamanda istasyona yakın bir otel. Bu butik otel Akropolis Tepesi’nin hemen eteğinde iyi bir konuma sahip ve Akropolis Müzesi’ne de yakın. Akropolis’in kesintisiz manzaralarını sunan odaları ve junior süitleri bulunuyor. Geziye çıkmadan önce zemin kattaki seralarında açık büfe kahvaltının keyfini çıkarabilirsin. Bu kubbeli alan, güne doğru bir şekilde başlayabilmen için bolca ışık alıyor. Burası Atina’da şık bir şekilde konaklamak isteyip, bir servet ödemekten kaçınan turistler için mükemmel bir yer. Fiyatlar gecelik €150’dan başlıyor.

Hesaplı bir bütçeyle seyahat ediyorsan Athens Backpackers & Studios’a da bir göz atmalısın. Bu ödüllü hostel de Akropolis’e yakın bir konumda bulunuyor ve ziyaretçilerin kullanımına açık bir asansörü var. Personel oldukça dost canlısı ve hostelde yiyecek ve içecek servisi yapan bir de spor barı bulunuyor. Büyük ekranlı televizyonlarla döşenmiş barda tuttuğun takımın maçlarını keyifle takip edebilirsin.

İPUCU: Otelin de hostelin de Akropolis’e bakan terasları olsa da, sadece otelin terasına tekerlekli sandalyeyle ulaşılabiliyor.

Görülecek yerler ve alışveriş

Akropolis’e tekerlekli sandalyeyle ulaşılabiliyor ama kalabalıklardan ve kavurucu güneşten sakınmak için sabah erken veya gece geç saatlerde gitmelisin

İlk durağın mutlaka Akropolis olmalı. Bu UNESCO Dünya Mirası Alanı beklentileri kolayca karşılıyor. Tanrıça Athena’ya adanmış eski bir tapınak olan Partenon buranın en çok tanınan bölümü. MÖ 432’de inşa edilmiş olmasına rağmen bu simgesel yapı hala büyük ölçüde sağlam duruyor. Akropolis’in bir asansör yardımıyla ulaşılabilen tekerlekli sandalyeye uygun bir girişi de bulunuyor. Önce tekerlekli sandalyeni güvenle yerleştirebileceğin bir platforma sahip merdiven çıkma sistemini kullandıktan sonra asansöre ulaşabilirsin. Tepeyle uğraşmak istemiyorsan girişe taksiyle gelmelisin.

Ziyaret ettiğin gün asansörün çalışıp çalışmadığını kontrol etmeyi unutmamalısın. Çok rüzgârlı veya yağmurlu zamanlarda asansör çalışmayabiliyor. Akropolis engebeli bir yapıya sahip olduğundan ve hareket edebilen büyük kayalar ve taşlar bulunduğundan tepeye çıkmak işin yalnızca yarısı. Ancak endişelenmene gerek yok, eserlerin çoğu müzeye taşındığı için hiçbir şeyi kaçırmayacaksın. Sadece kendini tarihin ve mitolojinin kollarına bırak ve harika fotoğraflar çekmeye bak.

Tarih meraklıları Akropolis Müzesi ziyaretini de ihmal etmemeli. Kalıntıların geniş galerilerde sergilenen kapsamlı bir koleksiyonunu burada bulabilirsin. Oldukça modern olan bu müzede tüm engellilik oranındaki ziyaretçilere uygun teçhizatlar bulunuyor. Burada sıcaktan kurtulup, Akropolis ve Atina’nın çağlar içindeki değişimine dair daha fazla bilgiye ulaşacaksın. Engelli ziyaretçiler ve onlara eşlik eden bir kişi ücretsiz bilet hakkına sahip. Bu hak, hem AB içinden hem de AB dışından gelen ziyaretçiler için geçerli. Yanında geçerli bir kimlik belgesi getirmeyi ihmal etme ama genellikle bir tekerlekli sandalye yeterli olacaktır.

İPUCU: Akropolis’e sabahın erken saatlerinde veya akşam saatlerinde giderek öğleden sonra güneşinden sakınabilirsin. Ziyaretçilerin kabul edildiği saatler ise sabah 8 ve akşam 8 arası.

Arka planda Akropolis manzarasıyla Monastiraki Meydanı

Akropolis’e yeterince doyduktan sonra yakındaki istasyona giderek Monastiraki’ye doğru yola çıkabilirsin. Bu semt bitpazarları ve hesaplı alışveriş imkânlarıyla ünlüdür. Hiç şüphesiz burada yaşayabileceğin en iyi alışveriş deneyimlerinden biri budur. Engebesiz olan bu bölgede gönlünce hediyelik eşya alışverişi yapabilirsin. Monastiraki Meydanı önemli turistik noktalardan biridir ve kalabalıktan uzaklaşmak için sıra sıra dükkânların önünden ilerlemeye devam etmen gerekiyor. Eğer acıkırsan çevrede Yunan döneri (gyro) ve diğer ayaküstü yiyeceklerden satan pek çok küçük restoran bulunuyor.

Alışverişin ardından yakındaki Antik Agora’yı ziyaret etmeyi unutma. Asıl eğlence işte burada başlıyor. Akropolis’in aksine, burası daha az kalabalık ve görülecek de daha çok tarihi eser var. Yeniden inşa edilen Attalos Stoası ve Hephaistos Tapınağı sayesinde yepyeni mitolojik bilgiler edineceksin. Agora’nın tamamına yayılmış çok fazla harabe ve çakıllı alan var ama Sage Traveling sitesine göre görülecek yerlerin %70’ini tekerlekli sandalyeyle görme şansın var. Mitolojiye duyduğun ilgiye bağlı olarak tüm bir günü burada geçirebilirsin.

İPUCU: Attalos Stoası içerisinde rampayla ulaşılabilen bir müze bulunuyor. Ayrıca engellilerin kullanımına uygun bir tuvaleti de var.

Yeme içme

Serinleme zamanı? Harika dondurmalar için Le Greche’ye uğra © Le Greche

Akropolis’e hayran kalıp, tepenin sunduğu harika manzaranın keyfini çıkardıktan sonra sıra bir şeyler yemeye geliyor. Tepeden inerken bölgeden ayrılmayarak God’s Restaurant’ta (Tanrının Restoranı) ziyafet çekebilirsin. Hayır, yanlış okumadın. Buranın yemekleri gerçekten enfes ve muhtemelen sen de bundan daha azını beklemezdin. Akropolis metro durağıyla arası bir dakikadan az olan bu unutulmaz isimli restoranın cana yakın çalışanları hoş sohbetleri ve karpuz vaatleriyle seni içeriye buyur edecekler. Oldukça iyi bir menüye sahip restoranın deniz ürünlü spagettisi ise adeta cennetten çıkma.

İPUCU: Restoranın dışarıda da masaları var ve tekerlekli sandalyene yer açmak için oturma düzeninde değişiklik yapabilirler.

Eğer sıcak yüzünden canın daha serin bir şeyler istiyorsa Le Greche’de dondurma da yiyebilirsin. Sintagma semtinde yer alan bu dondurmacı, oldukça yüksek kalitede ve sayısız farklı aromada dondurmalar sunuyor. Kendini dondurma yemeye kaptırıp akşam yemeği için iştahını kapatmasan iyi olur! Yine de Atina’nın en iyi dondurmacısı olduğu için kimse seni suçlamayacaktır.

İPUCU: Dondurmanın keyfini yakınlardaki Atina Metropolitan Katedrali’nin yanında bulunan Sintagma Meydanı’nda çıkarabilirsin

Akşam gezmesi

Geceyi dans ederek geçirmek istiyorsan Psiri semti harika bir tercihtir

Yemeğe ve tarihe doyduktan sonra kendini Atina gece hayatının kollarına bırakmak isteyebilirsin. Akşam saatlerinin en iyi yerleri önceliklerine göre değişiyor. Plaka; barlar, restoranlar ve alışveriş konusunda önde gelen semtlerden biri. Burası günün ilk saatlerine kadar parti yapmayı tercih etmeyenler için mükemmel bir yer. Hoş ve sıcak bir akşam atmosferi yaşamak isteyenler için büyük bir fırsat sunuyor.

Geceyi parti yaparak geçirmek istiyorsan Gazi ve Psiri semtleri tam sana göre. Eskiden gazhane ve dericilik merkezi olan bu semtler, artık geceleri Atina’nın en iyi gece hayatı noktalarına dönüşüyor. Plaka’nın aksine, buralarda diğer turistler yerine yerel halktan gençlerle tanışıp parti yapma fırsatı bulacaksın. Gazi ve Psiri semtleri Monastiraki’ye yakın olduğundan metroya ihtiyacın olmayacak. İki bölge de bar ve gece kulüpleriyle dolu olduğundan önünde bolca tercih şansı var. Bu yerlerden birinde vakit geçirerek özgün bir Yunan gecesi yaşama fırsatı bulacaksın.

Öne çıkan mekânlardan biri A for Athens Cocktail Bar. Bu teras barı Monastiraki ve tabii ki Akropolis’in harika manzaralarını sunuyor. Yunanların milli içkisi uzo olsa da, barmenler enfes kokteyller hazırlamak konusunda oldukça başarılı. Eğer yer bulabilirsen cam kenarına oturup, aşağıda sürüp giden şehir koşuşturmacasını izleyebilirsin. Bu bar gündüzleri meydanı ve çevresini izlemek için de harika bir yer. Birkaç içkiden sonra yakındaki diğer barlara uğrayarak partiye devam edebilirsin.

İPUCU: Kokteyl barı A for Athens otelinin en üst katında bulunduğundan burası konaklamak için de iyi bir yer.

Turlar

Vouliagmeni Gölü’nün suları yıl boyunca 24 derece gibi hoş bir sıcaklıkta seyrediyor © ChristinaT

Atina şehri gece veya gündüz fark etmeksizin harika bir şehir olsa da insan bazen o hareketli atmosferden uzaklaşıp biraz rahatlamak istiyor. Yunanistan, bembeyaz kumlara ve mükemmel mavilikte sulara sahip harikulade adalarıyla tanınan bir şehirdir. Ancak kendine ait küçük bir vaha bulmak için uzun bir yolculuk yapman gerekmiyor. Atina’nın sadece 20 kilometre güneyinde Vouliagmeni adında bir sahil kasabası bulunuyor. Buraya arabayla gelebileceğin gibi metro veya otobüs gibi toplu taşıma araçlarını kullanarak da ulaşabilirsin. Bu kasabada ücretsiz giriş sunanlardan başlayarak €15’ya (yaklaşık 50 TL) uzanan giriş ücretlerine sahip sayısız muhteşem kumsal var. Ücretli olanlar genellikle daha iyi olsa da iyi vakit geçirmek için en pahalı olana gitmene gerek yok. Astir Beach, bu kumsallar arasında iyi tanınan ve daha popüler olanlardan biridir.

İPUCU: Vouliagmeni’deyken Vouliagmeni Gölü’nü ziyaret etmeyi unutma. Burası suları yıl boyu 24 derecede kalan ve ender rastlanan bir jeolojik oluşum.

Seyahat rezervasyonu yapmak da tatilin kendisi kadar eğlenceli olsa da bazen biraz stresli gelebilir. Özellikle tekerlekli sandalye kullanıyorsan, planını çok önceden yapmalı ve bolca düzenlemede bulunmalısın. Sage Traveling, engelliler için Avrupalı seyahat uzmanlarıdır ve rezervasyon yapabileceğin engellilere uygun çeşitli turları var. Havalimanı veya limandan doğrudan oteline ulaşım imkânı da sunuyorlar ve böylece Atina’da geçirdiğin zamanı dolu dolu kullanma özgürlüğü sağlıyorlar.

Atina’ya uçak bileti ara

Bir sonraki şehir kaçamağın için daha fazla fikir ister misin? Mutlaka görmen gereken bu 12 Kopenhag müzesine göz atabilir ve eğer öğrenci bütçesiyle seyahat ediyorsan dünyanın en iyi öğrenci şehirlerine seyahat edebilirsin. Jay’in seyahat blogu Jay on Life‘ı takip etmeyi de unutma!