Unutulmayacak bir tatil geçirmek için dünya kadar para harcamana gerek yok. İşte 2015’in her ayı için bulduğumuz en iyi hesaplı tatil yerleri.
Ocak – Phnom Penh, Kamboçya
Phnom Penh, Kamboçya. © ND Strupler
Çoğu Güneydoğu Asya başkentinin aksine, Phnom Penh’te hala çok az gökdelen bulunur. Bunun anlamı, scooter’larıyla hareketli sokak pazarlarında vızır vızır dolaşan gençlerden, Tonlé Sap gezinti yeri üzerindeki hesaplı yemek deneyimleri ve Fransız Kolonisi dönemlerinden kalma göz kamaştırıcı villalara kadar bu yaşam dolu şehrin sunduğu tüm heyecan sokak seviyesinde gerçekleşiyor.
Bu aynı zamanda geçiş dönemi yaşayan bir şehir. 1970’lerdeki Kızıl Kmerler iktidarındaki vahşetten uzaklaşarak, Daun Penh bölgesindeki Ulusal Müze ve göz alıcı altın Kraliyet Sarayı’nın yanıbaşında birbiri ardına açılan sanat galerileri ve butik kafeler ile “Doğunun Parisi” olduğu eski görkemli günlere dönüş yapan bir şehir.
Şubat – Lima, Peru
Lima, Peru. © GAUCHE .
Lima zıtlıklarla dolu, çok değişken bir metropol. Tarihi doku, modern bir dokunuş, İspanyol kültürünün etkisi ve tabii ki masmavi Pasifik Okyanusu’nun serin esintisi Latin Amerika’nın en moda şehirlerinden biri olan bu yerde toplanıyor!
Buranın kalbinde, her sokak köşesinde koloni döneminden baş döndürücü eserler barındıran ve UNESCO Dünya Mirası Alanı olan ‘Kralların Şehri’ ile bölgenin gözbebeği olan 1600’lerin sonundan kalma Barok San Francisco manastırını bulacaksın.
Eğer biraz daha modern şeyler arıyorsan, gideceğin yer deniz kıyısındaki Barranco. Dolambaçlı Arnavut kaldırımı sokaklara dalarak büyüleyici graffitileri gör, ucuz Peru yemeklerinden tat ve yarı fiyatına hoş kokteyller bulabileceğin salaş yerel barlara gir. Dilersen harika bir gariplikteki Elektrik Müzesi’nde pillerini şarj bile edebilirsin.
Ah, hava durumunu unutmayalım! Peru’ya şubat ayında gidersen, en iyi gün ışığını yakalamış olursun ve yerel halk tarafından ‘La Garua’ olarak bilinen yoğun nemli sis olmadığından, keyif verici panoramik Pasifik manzaralarına şahit olabilirsin.
Mart – New Orleans, ABD
New Orleans, ABD. © Debraj
Sloganı ‘Laissez les bon temps rouler’ (‘eğlenceye doyalım’) olan New Orleans’ın harika bir parti şehri olmasına şaşmamak lazım. Şubat ayında milyonlarca kişi Mardi Gras için buraya akın eder, ancak buraya bir sonraki ay gelirsen, o coşkulu eğlenceyi daha ılıman bir iklim ile ve kalabalıktan daha az etkilenerek yaşayabilir ve o çekici Kreole mimarisini aceleye getirmeden görebilirsin.
Doyurucu bamya ve jambalaya yemekleri ile karnını doyurduktan sonra, tramvaya atlayarak birinci sınıf jazz müzisyenlerini Fransız Mahallesi’nin sokak köşelerinde konser verirken görebileceğin ve uygun fiyatlı, kendine hayran bıraktıran canlı müzik barlarına sahip o gürültülü gece hayatına atılmaya hazırsın demektir!
Nisan – Busan, Güney Kore
Jinhae-gu/Busan, Güney Kore. © Cylee
Güney Kore’nin en büyük ticaret limanına ve Asya’nın en büyük film festivaline ev sahipliği yapan Busan’ın büyük kardeşi Seul’e göre daha sıcak bir uluslararası cazibesi vardır ve bütün bunlara ek olarak, düşük fiyatlara gezilebilecek tüm o dağlar, plajlar ve Budist tapınaklarına sahiptir.
Deneyimli restorancılar ve ucuza yiyecek bir şeyler arayan turistler için her gün şehrin Jagalchi Balık Pazarı’na getirilen milyonlarca deniz canlısı sayesinde, Busan’da menülerin en tepesinde balık bulunur. Güney Kore’yi en büyüleyici, saf ve baş döndürücü haliyle görmek için bu balıklardan payına düşeni Dongbaek Island Park’ta piknik yaparak yiyebilirsin.
Komşu kasaba Jinhae-gu’da gerçekleşen yıllık kiraz çiçeği festivalinin yarattığı mucizenin tadını çıkarmak için Nisan en uygun zamandır. Trenle birkaç saat sürmesine rağmen, bu pembemsi güzellikler yolculuğa değecektir!
Mayıs – Tiflis, Gürcistan
Gürcistan’da Tiflis’in tarihi mahallesi
Eğer tatil yapacağın yerleri seçerken damak tadını dikkate alıyorsan renkli Gürcü başkenti tam sana göre bir yer.
Şehirdeki her yemek noktasında sunulan doyurucu ‘hıngel’ (etli mantı) porsiyonları ve pizzanın Gürcü karşılığı olan ‘haçapuri’ ile Tiflis tam bir gurme cennetidir. Tüm bunları Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra ortaya çıkan devletlerden herhangi birine ait kaliteli kırmızı şaraplarla mideye indir ve ardından şehrin tarihi mahallelerindeki ünlü termal kaplıcaların buharında rahatla.
5. yüzyılda kurulan bu tarihi şehir, yıllar içerisinde 29 kez yeniden inşa edilmiştir, yani her köşe başında Orta Çağ, Klasik, Art Deco ve Sovyet yapılarının egzotik karmaşası ile karşılaşmaya kendini hazırla. Tüm bunlara ek olarak harika bir erken yaz havası, Tiflis’i metropol tatil yerleri arasında popüler bir yer haline getirmeye yetiyor, bu nedenle bu inanılmaz ucuz tatil fiyatları yükselmeden burayı hemen ziyaret et!
Haziran – İzmir, Türkiye
İzmir, Türkiye
Orta Ege kıyılarında yer alan bu popüler liman şehri, burayı evi olarak gören Yunan, Yahudi, Ermeni, Fransız ve İtalyan halkların yaşamış olduğu liberal bir merkez olarak 5.000 yıllık bir geçmişe sahiptir. Günümüzde İzmir‘in rahat sakinlerini Alsancak’taki pek çok popüler bardan birine uğrarken veya terkedilmiş endüstriyel binalardan dönüştürülen sanat galerilerinde yaratıcılıklarını dışavururken görebilirsin.
Şehri haziran ayında ziyaret edersen, Türkiye’nin en büyük kültürel olaylarından biri olan ve büyük bir klasik ve modern bale, tiyatro ve müzik performansı potpurisi sunan Uluslararası İzmir Festivali sayesinde şehri tüm canlılığıyla, hem de dayanılmaz yaz sıcaklarına kalmadan keşfedebilirsin.
Burası sıkça ziyaret edilen diğer Türk şehirlerine hesaplı ve şık bir alternatiftir ve Çeşme’den sadece bir saat uzaktaki sessiz ve otel bulunmayan Ramo Plajı (Altınkum Plajı) sayesinde şehrin betonlarını geride bırakarak, kumla dolu bir vahaya kavuşma şansına sahip olacaksın.
Temmuz – Budapeşte, Macaristan
Budapeşte, Macaristan. © anieto2k
Her geçen yılda artan popülerliğine rağmen, hayat dolu Budapeşte’nin hesaplı bir tatilde sunabildiği eğlence miktarı gerçekten hayret verici.
Şehir en güzel haline temmuzda kavuşur ve sıcak dayanılmaz hale geldiğinde de yapılabilecek en iyi şey, kendini Şehir Parkındaki, yüzer satranç tahtalarında oyun oynayan yaşlılarla dolu Széchenyi havuzlarına atmak. Gece çöktüğünde ise, yerel halk gibi genellikle lunapark eğlenceleri ve yaz neşesi ile dolu olan parklarda takılabilirsin.
Macar başkentine yapılmış hiçbir seyahat, pek çok müzeye ve alt üst edebileceğin unutulmuş Komünist yadigarlarıyla dolu antika dükkanlarına sahip dünyaca ünlü Falk Miksa caddesini dolaşmadan tamamlanmış sayılmaz.
Klasik tavsiyelerden uzaklaşırsak, ‘Bölge VIII’ (Józsefváros) gibi uğursuz bir isim verilmiş ve bir zamanlar suçla dolu olan bu mahalle, geleneksel Macar mutfağından uzaklaşmaya cesaret eden kafeleri ve Lumen fotoğraf müzesi gibi deneysel sanat mekanlarıyla Budapeşte’nin en heyecan verici yerlerinden birine dönüşmüştür.
Ağustos – Porto, Portekiz
Dom Luís I Köprüsü, Porto, Portekiz. © MDPN
Porto! Yazın kavurucu sıcağında Portekiz’in kartpostallara yakışır ikinci büyük şehrinden daha iyi bir hesaplı Avrupa tatil yeri yoktur.
Douro Nehri’nin yanında yer alan ve bir UNESCO Dünya Mirası Alanı olan Ribeira Meydanı’ndan başla. Sofistike sokak sanatçıları ve sabahki bica (Portekiz espresso’su) kahvelerini içmeye giderken meydandan geçen yaşlı çiftler gibi ilginç karakterler burayı insanları izlemek için harika bir yer yapar. Buradan kısa bir yürüyüşle, 19. yüzyılın en hoş eserleriyle dolu Romantizm Müzesi’ne doğru giderken sana eşlik edecek tavus kuşları ve diğer aşk kuşlarıyla doğayla bütünleşmeni sağlayacak Kristal Saray Bahçelerine ulaşılıyor.
Yerel halk ‘Tripeiros’ (işkembe yiyenler) olarak bilinir ama yine de klasik bir Porto öğle yemeği olan ‘Francesinha’ tam bir et ziyafetidir! Erimiş peynirle kaplı çeşitli et katları, üzerine domates sosu dökülerek Portekiz birası ile servis edildiğinde ortaya tüm sandviçlerin şahı çıkar. En iyisini denemek istiyorsan Café Santiago’ya uğrayabilirsin.
Hazır oralardayken, bir kadeh Porto şarabı eşliğinde derin kitapların sayfaları arasına gömülmüş parlak zekâlı Porto gençlerini bulabileceğin, Art Nouveau tarzındaki çok şık bir kitapçı olan Livraria Lello & Irmão’ya giderek dertlerini unut. Romantik bir Porto öğleden sonrasını sonlandırmak için ne hoş bir yol!
Eylül – Oaxaca, Meksika
Hierve el agua, Oaxaca, Meksika. © Carlos Adampol
Meksika kıyıları güvenilir paket tatiller ve turistlerle dolu plajlarıyla meşhurdur, ancak güneybatıdan içlere doğru ilerlediğinde, ziyaret etmesi ucuz ama buna rağmen yaşam dolu ve orijinal sürprizler barındıran bir şehir bulacaksın.
Yüksek vadiler ve toplu olarak Hierve el agua olarak bilinen muhteşem kaplıcalarla çevrili Oaxaca, Latin Amerika’nın en iyi arkeolojik bölgelerinden biri olan ve MÖ 500’de Zapotekler tarafından inşa edilen bir şehir olan Monte Albán’ın hemen yanındadır.
Ancak Dominikan tarikatından kalma görkemli Barok mimarisi ve en iyi Meksika yemeklerini sunan, çikolata ve chilli biberi kokulu pazar yerleri ile Oaxaca kültürünün asıl parladığı yer koloninin merkezidir.
Oaxaca, 150.000’den fazla kayıtlı sanatkar ile Meksika’nın el sanatları endüstrisinin yuvası olarak kabul edilir. Burada aileler tarafından işletilen butiklerden ahşap oyma bir hediyelik eşya al ve ardından kaçırılmayacak öğleden sonra şenliği için Santo Domingo de Guzmán Kilisesini çevreleyen harikulade alana yönel.
Ekim – Tunus Şehri, Tunus
Tunus’un tarihi mahalleleri. © Michael Foley Photography
Kuzey Afrika’nın en heyecan verici şehirlerinden biri olmasına ek olarak, rahat bir yer olan Tunus maddi durumu kısıtlı turistler için de çok uygundur!
Okaliptüs ağaçlı bulvarlarıyla şehre modern ve Avrupai bir hava veren Nouvelle Ville bölgesi bir yana, komşu bölge olan Kartaca seni unutulmuş bir imparatorluğun refah dolu dönemlerine doğru zamanda geri götürürken, Bardo Müzesi o dönemin yerini alan Roma hükümdarlığından kalma dünyanın en iyi fresk ve mozaik koleksiyonunu sunar.
Şehrin UNESCO tarafından korunan tarihi mahalleleri ve pazar yerlerinde yön bulmak kolaydır ve baştan çıkaran parfüm kokuları ile dekoratif altın yelekler için ölçünü almaya çalışan geleneksel terzilerle başkentin daha geleneksel yüzünü görme şansı sunar.
Tunus’un çılgın tarafı biraz fazla hareketli gelirse, 20 dakikalık tren yolculuğuyla ulaşılan mavi-beyaz bohem Sidi Bou Said köyü o gerekli olan bir parça huzuru sağlamaya yetecektir.
Kasım – Cape Town, Güney Afrika
Güney Afrika, Cape Town’daki Lion’s Head’den şehir manzarası. © lorenkerns
‘Anne Şehir’ olarak bilinen bu yerde herkes için bir şeyler var ve kozmopolit sanat sahnesine dalmayı, dünyaca sevilen Masa Dağı’nın zirvesine tırmanmayı veya birinci sınıf plajlarında güneşin altına uzanmayı da düşünüyorsan hepsi de oldukça hesaplı.
Sakinlerinin yarısından fazlası 25 yaşın altında olan Cape Town, şık, sıcakkanlı ve yenilikçi bir yer. Woodstock mahallesindeki yenilenen Old Biscuit Mill imalathanesinde dolaşarak, buradaki uluslararası üne sahip yiyeceklerden yemek ve butik tasarımcı dükkânları ile diğer ilginç küçük işletmeleri gezmek zaman geçirmek için harika bir yol. Şehrin geçtiğimiz yıl Dünya Tasarım Başkenti seçilmesi hiç de şaşırtıcı değil.
Hayvanların arkadaşlığından hoşlanıyorsan, Boulders Plajı’na giderek bu kumsalı evi olarak gören Afrika Penguenleri ile vakit geçirebilirsin.
Aralık – Colombo, Sri Lanka
Colombo, Sri Lanka. © Gerald Pereira
İç savaşın 2009’da sona ermesinin ardından, Sri Lanka’nın en büyük metrolopolü, hepsine inanılmaz düşük fiyatlarla erişebileceğin harika mutfağı ve hareketli gece yaşamı ile yılı sonlandırmak için kusursuz bir tatil yeri haline geldi.
Burası kozmopolit, çok inançlı bir şehir olsa da, hala Buda’nın etkisi büyük. Bu etki sayesinde de, Beira Gölü’nün yanında bulunan ve meditasyon tekniğini geliştirmek için harika bir nokta olan, kaçırılmaması gereken Gangaramaya Tapınağı da dahil olmak üzere, Asya’nın en muhteşem dini mekanları burada bulunuyor.
Yakınlardaki bir diğer Colombo enstitüsü ise Eski Hollanda Hastanesi. 17. yüzyılda inşa edilen kalın duvarlı, kırmızı çatılı bu binanın 2011’de kullanım amacı değiştirildi ve o zamandan bu yana, geceleri hayat bulan girişimci füzyon yemek restoranları ve çay kokteyli salonları ile Colombo’nun en moda yerlerinden biri haline geldi.
Daha sakin bir ada yaşamı hissi için trene atla ve güneydeki Mount Lavinia’ya romantik bir seyahat yap. Bu bölge sadece cenneti andıran altın plajları ile meşhurdur. Suya girip çıktıktan ve portakal renkli ‘King Coconut’ kokteylinden bir yudum aldıktan sonra, Hint Okyanusu dalgalarının üzerindeki o harikulade günbatımını seyretmek için bir süre daha kalmak isteyeceksin.
| Konum | 1km Taksi Yolculuğu | 1 X Yerli Bira | Ucuz bir restoranda 1 kişilik yemek | 3 yıldızlı otelde bir gece |
 |  |  |  | |
| Phnom Penh, Kamboçya | €0,80 | €0,80 | €3,21 | €16,36 |
| Lima, Peru | €1,37 | €1,37 | €3,29 | €19,25 |
| New Orleans, ABD | €1,20 | €2,81 | €11,23 | €55,20 |
| Busan, Güney Kore | €1,52 | €2,17 | €5,06 | ? |
| Tiflis, Gürcistan | €0,26 | €0,87 | €5,40 | €45,71 |
| İzmir, Türkiye | €0,91 | €2,90 | €3,80 | €36,15 |
| Budapeşte, Macaristan | €0,91 | €1,37 | €4,85 | €18,67 |
| Porto, Portekiz | €0,75 | €1,50 | €6,00 | €19,65 |
| Oaxaca, Meksika | €0,57 | €1,24 | €4,99 | €30,49 |
| Tunus Şehri, Tunus | €0,22 | €1,04 | €2,62 | €41,88 |
| Cape Town, Güney Afrika | €0,73 | €1,39 | €5,47 | €35,96 |
| Colombo, Sri Lanka | €0,28 | €1,10 | €1,53 | €23,57 |
Yukarıdaki fiyatlar Aralık 2014’te çevrimiçi tüketici veritabanı Numbeo’dan alınmıştır.
